Menzil Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaTeffekkür'ün Böylesi Untitl13Teffekkür'ün Böylesi Untitl14Latest imagesTeffekkür'ün Böylesi Untitl15AramaGiriş yapKayıt Ol
Kütüphane bölümümüz güncellenmektedir.  "Kadın ve Erkek Eşitliği" konusu tamamlanmıştır.
Bağlantı sorunları nedeniyle Portal sayfası geçici olarak kaldırıldı....
"Program Arşivi" forumuna "Antivirüs Güvenlik" ve "Araçlar" kategorisi açılmıştır.
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Hakkını vermediğimiz iş yüzümüzü ağartmaz
Evlilikler de Bunalıma Girer
Ahirete İnancımız Ölçüsünde Huzurumuz Olur
Ebedi Hayata Doğmak
ABDEST
TALAK (BOŞANMA)
Gül Sultanım (Yeni Video Klip)
Beş Esas
Meleklere İman
Can Feda Edilecek Dost
Paz Şub. 23, 2014 7:32 pm
Paz Şub. 23, 2014 7:27 pm
Paz Şub. 23, 2014 7:18 pm
Paz Şub. 23, 2014 3:07 pm
Ptsi Şub. 17, 2014 3:17 am
Ptsi Şub. 17, 2014 3:09 am
Ptsi Ocak 20, 2014 3:15 am
Cuma Ekim 11, 2013 4:33 am
Çarş. Ekim 09, 2013 2:50 am
Paz Ekim 06, 2013 3:15 pm











Paylaş|

Teffekkür'ün Böylesi

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
YazarMesaj
Misafir
Misafir
Anonymous

Teffekkür'ün Böylesi Vide
MesajKonu: Teffekkür'ün Böylesi Teffekkür'ün Böylesi EmptyPaz Eyl. 05, 2010 5:09 am

Teffekkür'ün Böylesi Dag-nehir


Yüce Dağların Keşfi...

Dağın keşfedilmesi çabası görünürde heybetli maddi bir varlığın keşfi gibi gözükse de asıl amaç o varlığın taşıdığı ruhaniyeti algılamak ve o yüksekliklerin derinliğinde yatan ‘öz’ ile ‘insan öz’ü arasındaki paralellikleri keşfetmek olsa gerek.

Dağların yeryüzü için bir denge unsuru olduğu ilâhi kitapta önemine binaen pek çok yerde zikredilmiştir. Dağ bir zikir makamıdır. Orada her şey zikir halindedir. Kuşların ötüşmesi dalların sallanması yaprakların hışırtısı suların akışı her şey...

Allah'ın yarattığı şeylerin gölgelerinin dahi nasıl sağdan soldan sürünüp ’a secde ederek döndüğünü görmediler mi?” (Nahl 48)

“Yedi gök arz ve bunların içinde bulunanlar O’nu tesbih ederler. O’nu övgü ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur. Ama siz onların tesbihlerini anlamazsınız. O halimdir çok bağışlayandır.” (İsra 44)

“Biz dağları onunla beraber tesbih etmeleri için boyun eğdirmiştik; akşam sabah onunla tesbih ederlerdi.” (Sâd 18)

Tabiatın aslî ögelerinden biri olan insanın da bu ilâhi orkestrada yerini alması bir zorunluluk veya yaratılışın bir gereği olsa gerektir. Bu bakış açısına kavuşmasıyla insan her biri birer ayet olan varlık aleminde hayret makamına yükselecektir.

Öz’e çağrı

Dağın çağrısına katılmak gülün bülbülü davet etmesi bülbülün de gülü araması ve bulması gibidir. Ancak bu kavuşma anında dağın ruhuna nüfuz edilebilir. Bilindiği gibi Divan Edebiyatı’nda gül maşuku bülbül ise aşığı sembolize eder. Gül ile bülbülün temsil ettiği şey ilâhi aşkın varlık düzeyindeki açılımlarıdır. Dağın ilâhi karakterini algılamak ve onun ilâhi olanı tesbih ettiğini hissetmek sükûtun başladığı bir zaman dilimidir.

Dağın keşfedilmesi çabası görünürde heybetli maddi bir varlığın keşfi gibi gözükse de asıl amaç o varlığın taşıdığı ruhaniyeti algılamak ve o yüksekliklerin derinliğinde yatan ‘öz’ ile ‘insan öz’ü arasındaki paralellikleri keşfetmek olsa gerek.

“...her tırmandığım yeni dağda her girdiğim yeni mağarada her gördüğüm değişik çiçekte kuşta böcekte benim ruhumu besleyen bir şey var. Yeni doğan günün ilk ışıklarında gökteki yıldızlarda ısıtan güneşte üşüten rüzgârda denizin mavisinde karın soğuğunda ağacın yeşilinde hep ruhumu besleyen bir şeyler var.” (N. Mahruki)

Bu keşfin dağın çağrısı ile başladığını unutmamak lazım. Bu çağrıyı duyanlar bu çağrıya katılanlar ve bu çağrıya katılmada sebat gösterenler ancak keşf yolculuğuna çıkabiliyor. Bu keşf artık ilâhi seyahatin bir başlangıcıdır; ulu bir dağ mekânında başlayan ve mekân ötesine geçilebilen nuranî bir seyahat...

Varlığın bütün boyutları

Sâfî’nin “Şu dağda anlaşılmaz bir sâdâ var..” dediği gibi dağın kendisine has bir musikîsi vardır. Bu musikî insana hem kendisinin tabiattan kopuşunu hem onun ulaşması gereken varlık bütünlüğünü hatırlatabilir.

Dağı tüm boyutları ile keşfetmek için zamanın diğer bir parçası olan geceyi de dağda yaşamak lazımdır. Hazreti Yunus’un “Dağlar ile taşlar ile çağırayım Mevlâm seni” mısraındaki sırlar gibi dağın barındırdığı gizemler de belki geceleyin parça parça ortaya dökülecektir.

İnsanın da içinde bulunduğu alemde aslında tüm yaratılmışlara sürekli bir çağrı var. Bu çağrının odaklandığı noktalar ’ın ayetleri olan doğallığı ve güzelliği barındıran yüceliği temsil eden tabiat ögeleridir. Kimisi bu çağrıyı Hz. Yunus a.s. gibi denizden alır kimisi de Hz. Musa a.s. gibi dağdan. Hemen hemen tüm peygamberlerin bir dağ tecrübesi yaşadıkları da inkâr edilemez bir gerçektir.

Dağ kıyısız bir denizdir. Bu denize dalmak kıyıya vuran dalgalardan deryanın enginliğine ulaşmak demektir. Bir dalgıç gibi okyanusun derinliklerine dalınabilinirse ‘inci’ elde edilebilir. İnci içinde tüm özleri barındıran bir damladır.

Dağ kötülükleri barındırmaz. Kötülükler modernize edilmiş kentin içindedir. Onun için günümüzde dağa çıkış insanın içinde kendi cehennemi haline gelen kentten kaçıştır. Bu kaçış Hazreti Nuh’un gemisinin Cudi Dağı’na oturması gibidir.

Yeniden yapılanmak

“En iyisi kırlara çıkmak. 20. Yüzyılın son çeyreğinde bütün dünyada tüm kentler ağıtlarla bağlanmıştır birbirine.” (N. Pakdil)

Dağa çıkış fizikötesi duyguların hakim olduğu ortamı bulma arayışıdır. Dağı yaşamak dağı duyumsayabilmek insanın “eşyalaşmış bir organizma” olmasını engelleyebilir. Bu özelliğinden dolayıdır ki dağ bir diriliş mekânıdır.

“Ölüm düşüncesini üretir kent” diyen şair devamlı kentte yaşayan kişinin hayatın doğallığı karşısındaki zavallılığını bakın nasıl anlatıyor:

“Kimsenin dağdan yok haberi / Dünyayı daraltmış insan kendi kendine.”

Kent ile dağ arasında şu temel fark vardır: “Kent seslenir tenimize / Dağ çıkarır bizi temize”. Yani bugünkü modern kent ‘yıkıcı’ iken dağ ‘yapıcı’ bir rol oynamaktadır. Dağda yapılanan insanların bir medeniyet bilinciyle şehirleri ihya etmeleri Hz. İbrahim’in yüklendiği bir görev misali halen karşımızda durmakta olduğunu unutmamalıyız.

Her çıkışın bir amacı vardır. Niçin dağa çıkmak ve onun şefkatli kucağında huzur bulmak isteriz? Arınmak ve yeniden yapılanmak orada dirilmek için değil mi? Olgunlaşmış haliyle insanın içinde yaşadığı şehre ulaştıracağı yoğun mesajları yok mudur? Hz. Peygamberimiz s.a.v.’in Hira’dan dönmesinde yaşananlar gibi...


Ahmet ALEMDAR
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Feridşah_Nakşi
Geliştirici
Geliştirici
Feridşah_Nakşi
Teşekkürleri : 30
Kayıt tarihi : 16/02/10
Nerden : Ankara
Mesaj Sayısı : 909
Tecrübe Puanı : 17231

Teffekkür'ün Böylesi Vide
MesajKonu: Geri: Teffekkür'ün Böylesi Teffekkür'ün Böylesi EmptyPaz Eyl. 05, 2010 7:26 pm

Maşallah.Barekallah.
"Deniz güzeldir.. lâkin dağlarda başka sır var" diyorduk.Yakın bir zamanda arkadaşımla konuşurken.
İçimizdeki hissiyatlara tercüman olmuş.
Çok beğendim yazıyı.

Merki kardeşim bize ulaştırdığınız için teşekkürler.

Allah razı olsun
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir
Anonymous

Teffekkür'ün Böylesi Vide
MesajKonu: Geri: Teffekkür'ün Böylesi Teffekkür'ün Böylesi EmptyPaz Eyl. 05, 2010 7:41 pm

Amin,,ecmain. Bizimde hayranlıkla okuduğumuz
bir yazı oldu. Ortak hissiyat sahiplerinin beğenmemesi
mümkün değil..Sağolun.
:G
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Feridşah_Nakşi
Geliştirici
Geliştirici
Feridşah_Nakşi
Teşekkürleri : 30
Kayıt tarihi : 16/02/10
Nerden : Ankara
Mesaj Sayısı : 909
Tecrübe Puanı : 17231

Teffekkür'ün Böylesi Vide
MesajKonu: Geri: Teffekkür'ün Böylesi Teffekkür'ün Böylesi EmptyPaz Eyl. 05, 2010 8:00 pm

Teffekkür'ün Böylesi Bernese_Oberland_Switzerland

Teffekkür'ün Böylesi Pict0052bb3

Teffekkür'ün Böylesi Pict0061pl7

Teffekkür'ün Böylesi Pict0075dx6

Teffekkür'ün Böylesi Pict0015tz3
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
HAKTAN
Moderatör
Moderatör
HAKTAN
Teşekkürleri : 39
Yaş : 47
Kayıt tarihi : 16/09/09
Nerden : isvec
Mesaj Sayısı : 2453
Tecrübe Puanı : 20471

Teffekkür'ün Böylesi Vide
MesajKonu: Geri: Teffekkür'ün Böylesi Teffekkür'ün Böylesi EmptyPaz Eyl. 05, 2010 9:32 pm

Feridşah_Nakşi demiş ki:
Maşallah.Barekallah.
"Deniz güzeldir.. lâkin dağlarda başka sır var" diyorduk.Yakın bir zamanda arkadaşımla konuşurken.
İçimizdeki hissiyatlara tercüman olmuş.
Çok beğendim yazıyı.

Merki kardeşim bize ulaştırdığınız için teşekkürler.

Allah razı olsun

denize hayran oldugum kadar daglara da hayranim gülümseme

Rabbim herseyi guzel yaratmis ve mutlaka hersyin bir yaratilis sebebi var.. hic bir sey bosuna yaratilmis degil..


Allah razı olsun MERKI kardes..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir
Anonymous

Teffekkür'ün Böylesi Vide
MesajKonu: Geri: Teffekkür'ün Böylesi Teffekkür'ün Böylesi EmptyPtsi Eyl. 06, 2010 5:52 pm

Amin,, ecmain olsun inşâAllah. :G
Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Teffekkür'ün Böylesi

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Menzil Forum :: İslami İlimler :: Tefekkür-
SİSTEM BİLGİLERİÖNEMLİ BİLGİLENDİRME
Powered by phpBB2 (subsilver)
Copyright ©2008 - 2011,
Content Relevant URLs by www.akmenzil.net
Kuruluş Tarihi : Paz 24 Ağus. 2008 - 18:30
akmenzil.net sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini onay almaksızın anında siteye yazabilmektedir.Bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcıya aittir.Sitemizde yasalara aykırı herhangi bir materyal bulursanızakmenzil@hotmail.com e-mail adresimize bildirirseniz,şikayetiniz incelendikten sonra en kısa sürede gereken yapılacaktır.
Bedava forum | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar