İhtilaflar Karşısında İslâmî Tavır

Kayıt tarihi : 16/02/10

Allah’a hamd, Resulüne(sav), ehli beytine, ashabına ve onun çizgisi üzere yürüyenlere de salât ve selâm olsun.

Çağdaş İslamî uyanışın, dışarıdan sürekli olarak kendisini izleyen ve kendisine tuzaklar kuran dış düşmanlarının olması beni rahatsız eden ve üzen bir hadise değildir.Zîrâ bu durum, hak-bâtıl mücadelesinde ve hayır-şer çatışmasında tecelli eden kanunun gereğidir.Zaten içinde yaşadığımız evren de bu kanun üzerine ikâme edilmiştir.

“İşte biz böylece her peygambere mücrimlerden bir düşman varettik.”(Furkan:31)

Allah(cc), İslâm’ın ve Müslüman ümmetin düşmanlarından bahsederken şu hakîkatı açık olarak ortaya koymuştur.

“Güç yetirebilseler sizi dininizden döndürünceye kadar sizinle savaşa devam ederler.”(Bakara:217)

Asıl beni rahatsız eden, geceleri uykusuz bırakan ve kalbimi kederle parçalayan;İslamî uyanışın kendi kendisine düşmanlık etmesi, düşmanının dışarıdan değil kendi içinden çıkıyor olmasıdır. Çok üzücüdür ki; İslâmi hareket mensupları birbirlerini vurmakta, birbirlerine tuzaklar kurmakta ve neticede şiddet, korku yine kendilerine dönmektedir.Beni üzen gerçekte başka bir şey değildir.

İslâm’a hizmet yolunda ve onu yeryüzüne hâkim kılma mücadelesinde, her biri diğerinden farklı strateji ve metodları olan ekollerin, küçük grubların ve cemaatlerin bulunuyor olması beni rahatsız etmez.İsterse her birinin tespit ettiği hedefler, bu hedeflerin safhaları, sıraya konması, gerçekleştirilmesi için lüzumlu olan araçlar ve aynı zamanda bunların yürütülmesini üstlenen kimselere karşı, kuvvet, emanet, yeterlilik ve ihlas bakımlarından duyulan güven farklı farklı olsun.

Kaldı ki ben, İslâm için çalışan bütün fertleri, tek bir düzen ve tek bir yönetim altındaki tek bir cemaate veya tek bir harekete çağıracak kadar basit ve saf düşünüyor değilim.Zirâ bu, gerçekleştirilmesinde birçok engeller bulunan ve yerinde olmayan, anlamsız bir istek ve temenniden öte bir şey değildir.Birçok araştırmamda, İslâmi çalışmalarda bulunan grub ve cemaatlerin sayılarının artışında hiçbir mahsurun bulunmadığını belirtmiş ve bunun sınırlarını da şöylece çizmiştim:

“İslâmi çalışmalarda bulunan grub ve cemaatlerin sayısında meydana gelen bu çoğalma, uzmanlık ve tür bakımından olmalı ve asla birbirleriyle zıtlaşarak dağılmaya ve nihayetinde çatışmaya yol açmamalıdır. Çoğalma, mevcut bütün grub ve cemaatler arasında;birbirlerini tamamlayan, birbirlerine güç ve kuvvet kazandıran bir yardımlaşmanın ortak dert ve meseleler karşısında tek saf halinde durmanın gereği olmalıdır.”

Ayrıca belirtmeliyim ki İslâmî çalışmalarda bulunanlar arasında, bu durumu hakkıyla değerlendiremeyen, bulunduğu her yerde ayrılık ve nifak tohumları saçan, anlaşmazlık ateşini alevlendirerek düşmanlık ve kine sebebiyet veren ve ittifak değil ihtilaf meseleleri üzerine yoğunlaşan birilerinin varolması da gerçekten kalbi kederle parçalamaktadır.

Gerçek şu ki, ihtilah bizâtihi kendisinden korkulması gereken tehlikeli bir şey değildir.Bilhassa ayrıntı(ikincil) meseleler ile temel olmayan bazı ana meselelerde…

Tehlike yalnızca, Allah cc ve Resulü’nün uyarıp sakındırdığı düşmanlık ve ayrılıktadır.

Bu sebeple, farklı yöneliş ve ekolleriyle İslâmî uyanış ve İslâmî hareket, “ihtilaf(anlaşmazlık fıkhı” olarak adlandırdığımız bir metodla ulaşacağı derin ve köklü bir şuura muhtaçtır.Beş fıkıh çeşidinden birisi olan ihtilaf fıkhı şiddetli ihtiyaç sebebiyle üzerinde durulması gereken bir fıkıhtır.

Yusuf el-Karadâvi

Kayıt tarihi : 16/02/10

Kardeşler günümüzde çok ihtiyaç duyduğumuz meselelere İslâmî çerçevede ışık tutan bir kitabı sizinle paylaşmak istedik."Her müslümanın ortak davası Kudüs" kitabının da yazarı olan Yusuf el-Karadâvi'nin bu kitabından da biz çok istifade edeceğimizi düşünüyoruz.Yine aynı yazar olması tamamiyle tevafuk.Hususi olarak takip etmiyoruz.Bir arkadaş ziyaretinde gözümüze çarpmasıyla tanıştığımız bu bilgileri sizlere yine bir himmet ve emekle sunuyoruz.

Allah(cc)'ın razı olduğu bir anlayışla anlayıp yaşayabilmek duasıyla.

Kayıt tarihi : 16/09/09

Kayıt tarihi : 24/08/08

Feridşah_Nakşi demiş ki:: Kardeşler günümüzde çok ihtiyaç duyduğumuz meselelere İslâmî çerçevede ışık tutan bir kitabı sizinle paylaşmak istedik."Her müslümanın ortak davası Kudüs" kitabının da yazarı olan Yusuf el-Karadâvi'nin bu kitabından da biz çok istifade edeceğimizi düşünüyoruz.Yine aynı yazar olması tamamiyle tevafuk.Hususi olarak takip etmiyoruz.Bir arkadaş ziyaretinde gözümüze çarpmasıyla tanıştığımız bu bilgileri sizlere yine bir himmet ve emekle sunuyoruz.

Allah(cc)'ın razı olduğu bir anlayışla anlayıp yaşayabilmek duasıyla.

maşaallah kurban, çok güzel düşünmüşsünüz. allah için, islam için, peygamber için hizmet eden cemaatler, içine sızıp nifak sokan, sucudur bucudur meseleleriyle zihinleri karıştıran, asabiyeti cemaat veren her cemaatte olduğunu sanıyorum veya cahiliğiyle yapanlar olduğunu görüyoruz. bu yazılar bizleri aydınlatacaktır inşaallah.. takipdeyiz...