Ehl-i Sünnet'in Temel Anlayışı

Misafir

Ehl-i Sünnet'in Temel Anlayışı

Ehl-i sünnet inancı, yüce Allah'a kulluğun ve dostluğun temel şartıdır.
Kurtuluş ondadır.

Dinin kaynağı vahiydir. Vahyin kaynağı Allahû Teala'dır.

Kur'an-ı Kerim Allahû Teala'nın kelâmıdır ve ilahi koruma altındadır.

Ehl-i sünnet, Kur'an ve sünnet'e dayanmayan hiç bir inanç ve ibadeti
kabul etmez

Sahabe dini konularda yalandan uzak, doğru sözlü, adaletli, iffetli, dini
bütün şerefli kimselerdir. Hepsini sever, hürmet ve saygı ile anarız.
Aralarında derece ve fazilet bulunduğunu kabul ederiz. Ashabın en üstünü
Hz. Ebû Bekîr'dir (r.a) ardından Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali [radıyallahu
anhüm] gelir; halifelik sırası bu şekildedir. İçlerinden hiçbiri diğerine haksızlık
ederek halife olmamıştır..

Sahabe, din işlerinde bizim için bir delil ve kaynaktır. Onların din ile ilgili
söz ve uygulamaları bizim için örnek teşkil eder. Ancak ashabın aynı
konudaki farklı görüşleri arasında tercih yapılabilir.

Alalh Resulü'nün (s.a.v) temiz ailesini ve şerefli neslini yani Ehl-i beyt'ini sevmek
de imanın gereği ve Peygamber sevgisinin alametidir. Ehl-i beyt Hz. Resulullah'ın
(s.a.v) ailesi ve evlatlarından oluşur.

Bizden önce yaşamış ve beka alemine göç etmiş bütün müminleri kardeş bilir,
hepsini hayırla anarız. Onlar için hayır dua ve istiğfar ederiz. İyi örnek olanların
uygulamalarına tâbi olur, kusurlu gördüklerimizin affı için yüce Rabbimize yalvarırız.

" Büyük günah işledi, hata etti, farklı fikir söyledi" diyerek hiç bir mümini küfürle
suçlayamayız. Ben müslümanım diyen bir kimsenin apaçık dinden çıktığını göstercek
bir söz veya fiiline şahit olmadıkça ona, " Sen dinden çıktın " diyemeyiz..

Müslümanlar arasında ihlas ibadet ve takvada farklar vardır. Allah c.c katında
en makbul en faziletli kul, Allah'tan en çok korkan ve O'nun hukukunu en iyi
koruyan kimsedir.

Allah dostlarında görülen keramet türü haller haktır, fakat velilik için keramet
şart ve gerekli değildir. En büyük keramet istikamet üzere olmaktır.

Ehl-i sünnet kimi ve neyi severse Allahû Teala sevdiği için sever. Kızdığı kimseye de
Allahû Teala kızdığı için kızar. allah'a dost olan bir mümin, kendi keyfi ve nefsi için
hiç kimseye düşman olmaz. Cemaat taasubuna düşmez, mezhepçilik yapmaz, tenkit
edilmekten korkmaz, farklı fikirlerden faydalanmaya çalışır. Ölçüsü Kur'an ve sünnettir.

Müslüman hiçbir zaman hiç kimseye zulüm yapmaz. Her konuda adaletli davranır.
Müslümanın temel ahlakı kusurları affetmek, insanları güzel öğüt ve ikna yoluyla
hayra davet etmek, doğruyu yaşayarak göstermek ve herkese faydalı olmaya gayret
etmektir..

Hak mezhepler arasındaki ihtilaflar, fitne değil, ümmet için rahmettir. Fıkıhtaki mezhepler
gibi, akaid ve ahlak alanında da farklı hak mezhebler ve meşrepler mevcuttur. Hepsi
dinin esasları çerçevesinde hizmet için ortaya çıkmıştır.

Ahirette peygamberlerin ve Allahû Teala'nın izin verdiği salihlerin, velilerin şefaati haktır.
Allahû Teala ahirette müminlere kendi cemalini gösterecektir.

Cennet ve cehennem ebedidir. Kalbinde zerre kadar bile olsa iman ve Alalh sevgisi
ile ilahi huzura gelenler, günahlarından ötürü cehenneme girseler de orada ebedi olarak
kalmayacaklardır.

Kayıt tarihi : 12/07/09

Allah razı olsun...

Kayıt tarihi : 24/08/08

Kayıt tarihi : 16/09/09