Menzil Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaDindarlık ve Zalimlik Bir Arada Olmaz Untitl13Dindarlık ve Zalimlik Bir Arada Olmaz Untitl14Latest imagesDindarlık ve Zalimlik Bir Arada Olmaz Untitl15AramaGiriş yapKayıt Ol
Kütüphane bölümümüz güncellenmektedir.  "Kadın ve Erkek Eşitliği" konusu tamamlanmıştır.
Bağlantı sorunları nedeniyle Portal sayfası geçici olarak kaldırıldı....
"Program Arşivi" forumuna "Antivirüs Güvenlik" ve "Araçlar" kategorisi açılmıştır.
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Hakkını vermediğimiz iş yüzümüzü ağartmaz
Evlilikler de Bunalıma Girer
Ahirete İnancımız Ölçüsünde Huzurumuz Olur
Ebedi Hayata Doğmak
ABDEST
TALAK (BOŞANMA)
Gül Sultanım (Yeni Video Klip)
Beş Esas
Meleklere İman
Can Feda Edilecek Dost
Paz Şub. 23, 2014 7:32 pm
Paz Şub. 23, 2014 7:27 pm
Paz Şub. 23, 2014 7:18 pm
Paz Şub. 23, 2014 3:07 pm
Ptsi Şub. 17, 2014 3:17 am
Ptsi Şub. 17, 2014 3:09 am
Ptsi Ocak 20, 2014 3:15 am
Cuma Ekim 11, 2013 4:33 am
Çarş. Ekim 09, 2013 2:50 am
Paz Ekim 06, 2013 3:15 pm











Paylaş|

Dindarlık ve Zalimlik Bir Arada Olmaz

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
YazarMesaj
osmanserhat
Yönetici
Yönetici
osmanserhat
Teşekkürleri : 25
Yaş : 38
Kayıt tarihi : 24/08/08
Nerden : Gül Diyarından
Mesaj Sayısı : 9415
Tecrübe Puanı : 28645

Dindarlık ve Zalimlik Bir Arada Olmaz Vide
MesajKonu: Dindarlık ve Zalimlik Bir Arada Olmaz Dindarlık ve Zalimlik Bir Arada Olmaz EmptyÇarş. Şub. 03, 2010 6:30 pm

Dindarlık ve
Zalimlik
Bir Arada Olmaz

M ü b a re k E R O L • 133. Sayı / BAŞYAZI /Semerkand


İman müminin Allah’a söz vermesi, teslim olmasıdır. Mümininin düşüncelerini ve işlerini dini şekillendirir. Allah Tealâ’nın emir ve yasaklarına göre bir hayat inşa etmek, dosdoğru yolda bulunmak, yani istikamet üzere olmaktır.

Mevlâmız kullarını belli vazifelerle mükellef tutmuştur. Bu vazifeler yük değil, lütuftur. Nezih ve huzurlu bir hayatın, ebedi saadetin garantisidir. Buna göre müminin Rabbine, kendine ve çevresindeki insanlara karşı görevleri vardır.

Kişinin sağlam, kalbinde karar bulmuş bir iman ile Allah’a bağlanması, sonra imanın gereği olan farz ibadetlerini yerine getirmesi ilk vazifesidir. Sonra bu dünyada ve ahirette onu hüsrana uğratacak işlerden sakınması, temiz ve güzel bir ahlâk sahibi olması, kimseye zarar vermemesi gelir. Bu da farzdır ve ibadetler kadar önemlidir.

Mücellâ dinimiz İslâm müslümanları ve müslümanların yaşadığı ortamı “güvenilir” olarak tayin ve tavsif etmiştir. Müslüman kişi bu güven perdesini yırtacak hareketlerden sakınır, daima hayır ve iyilik üzere olur.

İmam Gazalî rh.a. Mükâşefetü’l-Kulûb adlı eserinde şöyle der:

“Cenab-ı Hak, Ümmet-i Muhammed’i insanların en hayırlıları kılmıştır. Çünkü onlar iyiliği emreder, kötülüğe engel olurlar. İnsanların İslâm’a girmesi için Allah yolunda mücadele ederler ve onlara yararlı olurlar. Allah Rasulü s.a.v. buyurmuştur:

‘İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olan, en kötüsü de insanlara zararlı olandır.’

Âl-i İmran suresinin 110. ayetindeki ‘...ve Allah’a inanırsınız...’ ifadesinden kastedilen şudur: Allah’ın birliğini tasdik eder ve bu inanç üzere sebat edersiniz. Muhammed Mustafa s.a.v.’in Allah’ın peygamberi olduğunu ikrar edersiniz.”

İkinci bin yılın yenileyicisi olan İmam Rabbanî k.s. hazretleri Mektûbât’ında şöyle buyurmuştur:

“İşin aslı nihayetinde kalbe dayanır. Eğer kalp Allah’tan başka şeylere bağlanır ve kendini onlara kaptırırsa hali hiç iyi değildir. Sadece adete uyarak yapılan amellerle ve şeklî ibadetlerle bir şey ele geçmez. Bunun yerine kalbin imana tamamen sarılması ve bu haldeyken Allah’ın emrettiği bedene ait ibadetlerin yerine getirilmesi gerekir.

Salih amelleri yerine getirmeden kalbin iyiliğinden, temizliğinden söz etmek de boş bir iddiadır. Tıpkı dünyada bedensiz ruhun varlığı düşünülemediği gibi, salih amelsiz de kalbin selameti düşünülemez.”

. . .

Dinimiz İslâm haklar dinidir. Bireyin, toplumun, canlı cansız bütün varlığın hakkını korumayı esas alır. Güç ve iktidarın gelip geçiciliğini hatırlatır, her vesileyle mülkün asıl sahibinin Allah Tealâ olduğunu tekrarlar.Buna göre insan tevazu ile ömür sürmeli, elindeki imkanları, özellikle de kamu imkanını asla zulüm aracı yapmamalıdır.

Fahr-i Kainat Efendimiz s.a.v. buyurur ki:

“Allah Tealâ şu beş kişiye öfkelenir. Bu öfkesini dilerse dünyada yürürlüğe koyar, dilerse ahirete bırakıp cehennemde karşılığını verir:

Birincisi şu devlet başkanıdır ki, halktan tam bir güç aldığı halde, onlara karşı insaflı davranmaz ve uğradıkları zulme karşı onları korumaz.

İkincisi şu toplumun yöneticisidir ki, halk kendisine itaat ettiği halde kuvvetli ile zayıfa eşit davranmaz ve kendi isteğine göre konuşur.

Üçüncüsü, aile reisidir ki, hanımına ve çocuklarına Allah’ın emirlerini uygulamalarını emretmez. Onlara dinin emirlerini öğretmez.

Dördüncüsü, iş sahibi bir insandır ki, işini yaptırmak için işçi tutar, işini yaptırır fakat ücretini tam olarak vermez.

Beşincisi ise, hanımına mihri konusunda haksızlık yapar.”

Yine Allah Rasulü s.a.v. buyurur:

“Aciz duruma düşmeden tevazu gösteren kişiye ne mutlu! Helal yoldan kazandığı parayı Allah yolunda harcayana ne mutlu! Düşkün ve zavallı kimselere merhamet edenlere, alimlerle ve salih insanlarla oturup kalkanlara ne mutlu!”

Mevlâmız bizi her türlü hak ihlalinden korusun. Özellikle de kul hakkından. O bütün gühahları affedebileceğini, fakat kul hakkının vebalinden kurtulmak için kuldan helallik dilenmesi gerektiğini buyurmuştur.

Allah Rasulü s.a.v. insanlarla kurduğu ilişkilerde çok dikkatli davranmış ve kim olursa olsun üzmemek, zarar vermemek için çabalamıştır. Dört halife ve Ashab-ı Güzin de bu yolda yürümeye özen göstermişlerdir. Özellikle sert tabiatıyla bilinen Hz. Ömer r.a., mesele kul hakkına ve insanların incinmesine geldiğinde, adeta titreyerek hareket etmiştir. “Faruk/Ayıran” sıfatı doğru ile yanlışı, hak ile bâtılı ayırması adaletli olması sebebiyle kendisine verilmiştir.

Allah Rasulü s.a.v. ashabı, tüm insanlığı haklara riayet konusunda daima uyarmıştır. İbn Ömer r.a. söyle anlatıyor:

“Allah Rasulü bir konuşma yapıp bize şunları söyledi:

– Sakın zulüm yapmayın! Çünkü zulüm kıyamet günü sahibini bürüyecek karanlıktır. Kötü söz söylemekten sakının. Mal düşkünlüğünden kendinizi koruyun. Sizden öncekilerden helâk olanlar bu yüzden helâk oldular. Mala olan düşkünlükleri onları yakınlarıyla alakalarını kesmeye yol açtı. Cimrileştiler, günaha, çirkin işlere daldılar.

O sırada bir adam kalktı ve:

– Ya Rasulallah! İslâm’ın en üstün yanı hangisidir, diye sordu. Allah Rasulü s.a.v.:

– Müslümanların senin dilinden ve elinden güvende olmalarıdır, buyurdu.”

Yine Allah Rasulü s.a.v. Tebük seferinde bir konaklama esnasında sahabilere şöyle seslendi:

“Allah bağışlayanı bağışlar, öfkesini yutana sevap verir. Başına gelen musibetlere sabredene karşılığını verir. Dedikoduları dinleyip onlara uyanları rüsva eder. Allah sabredene kat kat sevap bahşeder. Kendine karşı gelene ise azap eder.”

Allah Tealâ’nın göstermiş olduğu yolda azami dikkatle, hiçbir sapma olmaksızın yürüyen Allah Rasulü s.a.v. böyle buyuruyor. Bizim de O’nun yolu üzere olmamız kendi iyiliğimiz için gereklidir. Herkes için hepimiz için hayırlı olan budur.

Rabbimizin tevfik ve inayetiyle...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://akmenzil.yetkin-forum.com

Dindarlık ve Zalimlik Bir Arada Olmaz

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Menzil Forum :: Semerkand & Radyo & TV :: Semerkand Dergisi-
SİSTEM BİLGİLERİÖNEMLİ BİLGİLENDİRME
Powered by phpBB2 (subsilver)
Copyright ©2008 - 2011,
Content Relevant URLs by www.akmenzil.net
Kuruluş Tarihi : Paz 24 Ağus. 2008 - 18:30
akmenzil.net sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini onay almaksızın anında siteye yazabilmektedir.Bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcıya aittir.Sitemizde yasalara aykırı herhangi bir materyal bulursanızakmenzil@hotmail.com e-mail adresimize bildirirseniz,şikayetiniz incelendikten sonra en kısa sürede gereken yapılacaktır.
forum kurmak | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar