Menzil Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
Anasayfa2000 Dedikleri Untitl132000 Dedikleri Untitl14Latest images2000 Dedikleri Untitl15AramaGiriş yapKayıt Ol
Kütüphane bölümümüz güncellenmektedir.  "Kadın ve Erkek Eşitliği" konusu tamamlanmıştır.
Bağlantı sorunları nedeniyle Portal sayfası geçici olarak kaldırıldı....
"Program Arşivi" forumuna "Antivirüs Güvenlik" ve "Araçlar" kategorisi açılmıştır.
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Hakkını vermediğimiz iş yüzümüzü ağartmaz
Evlilikler de Bunalıma Girer
Ahirete İnancımız Ölçüsünde Huzurumuz Olur
Ebedi Hayata Doğmak
ABDEST
TALAK (BOŞANMA)
Gül Sultanım (Yeni Video Klip)
Beş Esas
Meleklere İman
Can Feda Edilecek Dost
Paz Şub. 23, 2014 7:32 pm
Paz Şub. 23, 2014 7:27 pm
Paz Şub. 23, 2014 7:18 pm
Paz Şub. 23, 2014 3:07 pm
Ptsi Şub. 17, 2014 3:17 am
Ptsi Şub. 17, 2014 3:09 am
Ptsi Ocak 20, 2014 3:15 am
Cuma Ekim 11, 2013 4:33 am
Çarş. Ekim 09, 2013 2:50 am
Paz Ekim 06, 2013 3:15 pm











Paylaş|

2000 Dedikleri

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
YazarMesaj
Misafir
Misafir
Anonymous

2000 Dedikleri Vide
MesajKonu: 2000 Dedikleri 2000 Dedikleri EmptyPerş. Ara. 31, 2009 8:03 am

2000 Dedikleri
Kemal REİSOĞLU • 13. Sayı




2000 Yılı ifadesinin çok çekici bir yanı olduğunu söylemeliyiz. Bol sıfırlı her rakam gibi, bu yıl da dikkatleri hemen çekiyor. Ama 2000 yılı ile ilgili dünyada çıkan gürültü, sadece bu basit sebepten ya da söylerken dile kolay gelmesinden kaynaklanmıyor.

Hıristiyan kaynaklarında dünyanın ömrüyle ilgili genellikle bin ya da ikibin rakamı telaffuz edilir. Yani, onlara göre kıyamet bu yıl kopacak. Nitekim Batı'da bir kısım insanlar şimdiden yiyeceklerini, silahlarını, kıyafetlerini yanlarına alıp, muhtemel bir kıyamette yedeksiz kalmamak üzere sığınaklarına kapandılar.

Ama 2000 yılı ile ilgili bunca gürültü patırtının tek sebebi dinî de değil. Nasıl Noel Baba efsanesini Coca-Cola firması 1920'lerde uydurup, sonradan insanlar gerçek Noel Baba diye aziz aramaya kalkıştılarsa, 2000 yılı da dünyaya satacak yeni şeyler arayanlar için çok önemli bir vesile oluşturuyor.

Bu yılbaşı, diğerlerinden daha fazla alkol, yiyecek ve fuhuş tüketimine açık. Amerikalı'ların çoğu bu gece harcamak için şimdiden en az 100 dolar ayırmış durumdalar. Bir Türk radyosundaki spikerin dediği gibi: "madem yeni bir binyılın ilk gecesi olacak bu, o zaman eğlence de daha uzun sürecek demektir." Bizim televizyonların yılbaşında en çok rağbet ettikleri meydan, New York'taki Times Meydanı. Bu sene oraya iki milyon insan bekliyorlardı Yılbaşı Partisi düzenleyicileri. Yılın son günü sabah 7'de başlayıp ertesi gün sabaha kadar devam edecek partiyi ne yazık ki, Afrika'daki açlarla, Çeçenistan'da evleri başlarına yıkılanlar izleyemedi.

2000 yılını kıyametin başlangıcı görenler kadar, bir kurtarıcı olarak görenler de çok. Ülkemizin ve dünyanın 31 Aralık 1999 gecesinden 1 Ocak 2000 sabahına geçişte, birden zıplayarak tüm olumsuzlukları yok edeceğine inananlar, anlaşılan epey fazla. 2000 yılını dillerine en çok pelesenk edenler, elbette gelen her yılda maymunluk mazilerinden bir adım daha insanlığa yaklaştıkları zannında olanlar. Yani zaman geçtikçe insanlığın daha da mükemmel hale geleceğini söyleyen evrimciler. Onlara göre zamanın kendi başına bir değeri var. Bu yüzden modern anlayışa bir bakıma "zamana tapınma" itikadı desek yanlış olmaz.

Bu evrimciler için en güzel delil, teknolojinin geldiği düzey. Ne zaman insani ve dini değerlerden, geleneklerden, insanı insan yapan şeylerden bahsedilse, cevapları hazır: "Ama insanoğlu, teknoloji sayesinde hiç bugünkü kadar rahat yaşamamıştı." Oysa, bugün gelişmiş ya da çağdaş denilen rahat kitle, Batı'da yoğunlaşıyor. Gerçekten yaşadıkları hayatta düzensizlik yok. Trafik dengeli, istedikleri malı satın alabiliyor, istedikleri yere gidebiliyorlar. Ama bir de onlara sorun bakalım, istedikleri şekilde, huzurla, yalnızlıktan uzak yaşayabiliyorlar mı? Sorun bakalım, en çok satılan ilaçların başında niçin teskin ediciler geliyor? Uyuşturucu alışkanlığı hangi boyutlarda? Ve adlî istatistikler suç oranları ile ilgili neler söylüyor?

Teknolojinin maliyetleri de ortada: Çernobil, çevre kirliliği, nükleer silahlar, insanlar arasında yok olan samimiyet ve muhabbet, paraya tapınma... Daha da ilginci, yeni bin yılın ilk günü, en çok da teknolojiden en fazla yararlanan Batılı ülkelerde tehlikeye yol açıyor. Havaalanlarından tutun, bankalara kadar teknolojinin bu denli insansız gelişmesinin maliyetleri ödeniyor. Demek ki, zaman ilerledikçe insan da kemale ermiyormuş.

Geçen asırlarda gerçekten birileri refaha koşarken, onların ayakları altında kalanlar iyice fukaralaştılar. Zaman aynı zamandı, ama zamanı kutsal gören anlayış, nedense insan canını, haysiyetini kutsal görmüyordu. Mesela, dünyadaki en iyi saatleri imal eden ve zamana verdiği kıymet bakımından efsaneleşmiş İsviçreliler, Hitler zamanında ülkedeki yahudilerin bankalardaki altınlarını gaspetmekten geri durmamışlardı.

Demokrasi kisvesi altında Batı'nın farklı dinden, farklı renkten olan insanlara karşı uyguladığı vahşi ayrım da halâ devam ediyor. Günümüzün tek dünya gücü ABD'de zenciler, yakın zamana kadar beyazlarla aynı kiliseye bile gidemezlerdi. Hastanede kanları da ayrı ayrı depolanırdı. Bu saçma ayrım 1965'e kadar resmen devam etti, bugün de fiilen başka tavırlar altında devam ediyor. Ama daha efendice mazeretler altında. Güney Afrika'da kendi adıyla anılan Rodezya adında bir ülke kuran İngiliz asilzade Cecil Rhodes'un, zencileri neden köleleştirdiklerine verdiği cevabı hatırlayalım: "Onları, medeniyet öğretmek için köleleştiriyoruz."

İkibin yılına hayranlıkla bakanların çoğu, dünyada geleceğin daha kötü olacağına inanıyor. Kendi elleriyle zamanı bu denli fakirleştiren, onu bu denli parayla eş görenler için, zaten yeni bir insani asır beklemek boşuna.

Değerin zamanda değil, insanda; onu ve zamanı yaratan Allah'ın elinde olduğunu bilmek gerek. O zaman, ne dün, ne bugün, ne de yarının tek başına kıyamet veya kurtuluş olmadığını; her kıyametin nefes verişte, her kurtuluşun nefes alışta gizli olduğunu anlamış olurduk.

SEMERKAND - Aylık Tasavvufî Dergi
ISSN 1302-5074
Arşiv
Sayfa başına dön Aşağa gitmek

2000 Dedikleri

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Menzil Forum :: Semerkand & Radyo & TV :: Semerkand Dergisi-
SİSTEM BİLGİLERİÖNEMLİ BİLGİLENDİRME
Powered by phpBB2 (subsilver)
Copyright ©2008 - 2011,
Content Relevant URLs by www.akmenzil.net
Kuruluş Tarihi : Paz 24 Ağus. 2008 - 18:30
akmenzil.net sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini onay almaksızın anında siteye yazabilmektedir.Bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcıya aittir.Sitemizde yasalara aykırı herhangi bir materyal bulursanızakmenzil@hotmail.com e-mail adresimize bildirirseniz,şikayetiniz incelendikten sonra en kısa sürede gereken yapılacaktır.
Yetkinforum.com | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar