Menzil Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaMey-dânı Bırakıp Meydana Gelmek Untitl13Mey-dânı Bırakıp Meydana Gelmek Untitl14Latest imagesMey-dânı Bırakıp Meydana Gelmek Untitl15AramaGiriş yapKayıt Ol
Kütüphane bölümümüz güncellenmektedir.  "Kadın ve Erkek Eşitliği" konusu tamamlanmıştır.
Bağlantı sorunları nedeniyle Portal sayfası geçici olarak kaldırıldı....
"Program Arşivi" forumuna "Antivirüs Güvenlik" ve "Araçlar" kategorisi açılmıştır.
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Hakkını vermediğimiz iş yüzümüzü ağartmaz
Evlilikler de Bunalıma Girer
Ahirete İnancımız Ölçüsünde Huzurumuz Olur
Ebedi Hayata Doğmak
ABDEST
TALAK (BOŞANMA)
Gül Sultanım (Yeni Video Klip)
Beş Esas
Meleklere İman
Can Feda Edilecek Dost
Paz Şub. 23, 2014 7:32 pm
Paz Şub. 23, 2014 7:27 pm
Paz Şub. 23, 2014 7:18 pm
Paz Şub. 23, 2014 3:07 pm
Ptsi Şub. 17, 2014 3:17 am
Ptsi Şub. 17, 2014 3:09 am
Ptsi Ocak 20, 2014 3:15 am
Cuma Ekim 11, 2013 4:33 am
Çarş. Ekim 09, 2013 2:50 am
Paz Ekim 06, 2013 3:15 pm











Paylaş|

Mey-dânı Bırakıp Meydana Gelmek

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
YazarMesaj
osmanserhat
Yönetici
Yönetici
osmanserhat
Teşekkürleri : 25
Yaş : 38
Kayıt tarihi : 24/08/08
Nerden : Gül Diyarından
Mesaj Sayısı : 9415
Tecrübe Puanı : 28642

Mey-dânı Bırakıp Meydana Gelmek Vide
MesajKonu: Mey-dânı Bırakıp Meydana Gelmek Mey-dânı Bırakıp Meydana Gelmek EmptyÇarş. Tem. 01, 2009 4:37 am

Mey-dânı Bırakıp Meydana Gelmek
T. Ziya ERGUNEL


“Sâlih ol, peymâneni tesbîh-i mercanla değiş
Zevk-i zikrullah ile meydâne gel, mey-dân’ı ko.” (Taşlıcalı Yahya)

[(Elindeki) içki kadehini mercan tesbihle değişip (Allah’ı zikret).
Zikrullahın zevki ile (nefs mücahedesinin şevkle yapıldığı) meydana
gel ki içki şişesini bırakıp salih (kimselerden) olabilesin.]


Yaradılış maksadına uygun davranan, istikamet sahibi insan “iyi insan”dır bize göre. Ayet ve hadislerde “salihler” diye adlandırılan böyle kişiler, İslâmî terbiyenin inşasını amaçladığı ideal insan modelidir. Hem ferdin iki cihan saadeti salihlerden olmayı gerektirir, hem toplumun saadet ve huzuru. Bu sebeple, kendi nefsinden ve yakın çevresinden başlamak, müdahale ettiği hususta önce kendisine çeki düzen vermiş olmak kaydıyla, her müslümanın “ıslah” sorumluluğu vardır. Hiç kimse şahit olduğu bir masiyet karşısında “bana ne” deme hakkına sahip değildir.

Dünya imtihanı icabı müslümanlar da insanı dalalete sevk eden saiklerle karşılaşıyor kaçınılmaz olarak. Bazen unutuyor, şaşırıyor; günah işleyebiliyor. Kendi medeniyet dairemizde tamamen İslâmî ölçülerle yaşadığımız devirlerde de görülüyor bu yanlışlar, halihazırda da... Aslolan bunların yaygınlaşmasını, normalleşmesini önlemek; doğru istikameti işarette ısrar etmek. Bunun usûl ve ölçüsüne de azami dikkat göstermek, mesela bir sürçen atın başı kesilmez hesabı, işlediği münker sebebiyle insanları derhal mahkûm edip itip kakarak dışlamamak gerekiyor.

Biz geçmişte biraz da bu ıslah meselesine verdiğimiz önem, salih insanların sayısını artırma yolundaki gayretimiz sebebiyle “aziz-i vakt” olmuş idik. Ceddimiz sadece ikazla yetinmiyor; muhatabını anlamaya, onun problemini çözecek meşru alternatifler sunmaya çalışıyordu. Bir şeyin yapılmaması gerektiğini söylerken yapılması gerekeni de teklif ediyor, bu teklife imkan tanıyan müesseseler oluşturuyordu. Eskiden hemen her mahallede bulunan dergâhlar, tekke ve zaviyeler bir nevi sağlık ocağı gibi günahlarla kararmış kalplerini tedavi ederek gönüllerini sağalttığı insanları salihler safına katıyordu.

16. asırda yaşayan ve Divan edebiyatının asker şairlerinden olan Taşlıcalı Yahya Beğ’in yazımızın başına aldığımız beyti, eskilerin işte bu ıslah hassasiyetini bütün teferruatıyla yansıtıyor. Yavuz ve Kanunî devirlerinde Mısır’dan Viyana’ya bütün seferlere katılan, seksen yaşına kadar bir savaştan ötekine koşan bu yiğit Osmanlı akıncısını, Şehzade Mustafa’nın katli üzerine yazdığı mersiyesindeki “Medet, medet! Yıkıldı cihânın bir yanı / Ecel celâlileri aldı Mustafa Han’ı” feryadıyla tanır edebiyat çevreleri. Aynı zamanda Gülşenî Şeyhi Üryânî Mehmed Dede’ye bağlı bir derviş olan Taşlıcalı Yahya, içki aleyhtarlığı ile de meşhurdur. Nitekim yukarıdaki beyitte ikazını bu münker üzerinden yapmakta, insanları içkiyi bırakıp salihlerden olmaya çağırmaktadır.

“Piyâle”, işret meclislerinde elden ele dolaştırılan yuvarlak içki kadehi demektir. Şair, içinde kırmızı renkli içki olan yuvarlak kadehi bırak, onun yerine bir mercan tesbih al eline diyor. Mercan tesbihin taneleri de yuvarlak ve kırmızıdır; parmaklar arasında döndürülür. Kadeh ile tesbih tanesi arasındaki bu benzerlik münasebeti, sakındırılan münkere karşılık tavsiye edilen marufa işaret maksadıyla kurulmuştur. Aynı münasebet yine aynı maksatla ikinci mısrada bu defa “meydan” kelimesinin farklı manalarıyla sağlanır. Arapçadan dilimize geçen “meydan”, tasavvufta yiğitliğin yani nefs mücahedesinin tahakkuk ettiği zemini anlatır. İki ayrı kelime olduğu fark ettirilerek yazılan Farsça “mey-dân” ise “mey (içki) şişesi” manasınadır. Farsçada isimlerden sonra getirilen “dân” edatı, gülâbdân (gülsuyu şişesi), buhurdân (tütsü kabı) örneklerinde olduğu gibi, sonrasına geldiği ismin kabını ifade eder. “Mey-dânı bırak, meydana gel” ibaresinde bu sefer de sakındırılan münker ile tavsiye edilen maruf arasındaki söyleyiş benzerliği dikkat çekmektedir.

Taşlıcalı Yahya bu benzerlik münasebetlerini bilhassa kurmuştur. Böylece hem içki iptilasının sebeplerini izah, hem de doğru alternatife işaret etmek ister. İçki içenler ya kederden ya neşeden içtiklerini söyleseler de, temel saik baş edilemeyen bir derdin sıkıntısı olmalıdır. Çünkü neşe arayışının arkasında da üzüntüden kurtulma niyeti vardır. İçki, dimağı uyuşturmak suretiyle geçici bir süre sıkıntılarını unutturur insana. Dolayısıyla verdiği zannedilen teselli de zevk de geçici ve sahtedir. Faydasız bir kaçıştır; asla bir hal çaresi değildir. Hiçbir problemi çözmediği gibi alışkanlık haline geldiğinde yeni problemlere sebep olur. Elbette dünyanın binbir türlü hali vardır. Kimilerinin imtihanı ağır seyreder. Kazalar, belalar, musibetler, hastalıklar, ölümler, yokluklar, yoksulluklar insanlar içindir; imtihanımızın bir parçasıdır. Bazen çokça şikayetlensek de Allah Tealâ kuluna taşıyamayacağı yükü yüklemez. Öyleyse tahammül göstermek, sabretmek, tam bir teslimiyetle takdire boyun eğmek gerekir.

Sabır; ölçüleri muhafazada direnmek, kulluk edebinde ısrar etmektir. İşte sıkıntıların giderilmesinde doğru reçete olarak şairin elinize alın dediği tesbih, öncelikle zikrullahın vasıtasıdır. Allah’ı gönülden zikredenlerdir ki sabrı, tevekkülü, sığınılacak mercii hakkıyla bilip rahatlayabilirler. Zikrullahta samimiyetle devamlılık “Kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.” (Ra’d, 28) ayeti mucibince başka hiçbir şeyle temin edilemeyecek bir sürur, neşe ve zevk yaşatır kalbe. Kalbin bu hali, nefsle savaşmayı, sabr-ı cemil ile direnmeyi iştiyakla göze aldırıp insanı er meydanına salar.

Dertten dolayı içmek kaçıştır. Er kişi kaçmaz, meydana gelir. “Mey-dân” kaçışın, “meydan” mücahedenin simgesidir. Mey-dânı bırakıp meydana gelmeden salihlerden olunmaz. Meydana gelmeden hiçbir şey olunmaz aslında. Meydana gelmek aynı zamanda “olmak”tır çünkü. Ve madem ki meydana gelme kararlılık ve cesareti zikrullahın zevkinin eseridir; zikrullahı talim ettiren mektepleri arayıp bulmak gerekir.

Mey-dânı koyup meydana gelenlere selâm olsun!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://akmenzil.yetkin-forum.com
ismi_subhan
Süper Moderatör
Süper Moderatör
ismi_subhan
Teşekkürleri : 18
Kayıt tarihi : 17/09/08
Nerden : Yozgat
Mesaj Sayısı : 4748
Tecrübe Puanı : 20082

Mey-dânı Bırakıp Meydana Gelmek Vide
MesajKonu: Geri: Mey-dânı Bırakıp Meydana Gelmek Mey-dânı Bırakıp Meydana Gelmek EmptyCuma Tem. 17, 2009 1:50 pm

Allah razı olsun kurban....
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://akmenzil.yetkin-forum.com/forum.htm

Mey-dânı Bırakıp Meydana Gelmek

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Menzil Forum :: Semerkand & Radyo & TV :: Semerkand Dergisi-
SİSTEM BİLGİLERİÖNEMLİ BİLGİLENDİRME
Powered by phpBB2 (subsilver)
Copyright ©2008 - 2011,
Content Relevant URLs by www.akmenzil.net
Kuruluş Tarihi : Paz 24 Ağus. 2008 - 18:30
akmenzil.net sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini onay almaksızın anında siteye yazabilmektedir.Bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcıya aittir.Sitemizde yasalara aykırı herhangi bir materyal bulursanızakmenzil@hotmail.com e-mail adresimize bildirirseniz,şikayetiniz incelendikten sonra en kısa sürede gereken yapılacaktır.
Forum kurmak | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar