Menzil Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaYarına Dair Umutlarımız (Mübarek EROL) Untitl13Yarına Dair Umutlarımız (Mübarek EROL) Untitl14Latest imagesYarına Dair Umutlarımız (Mübarek EROL) Untitl15AramaGiriş yapKayıt Ol
Kütüphane bölümümüz güncellenmektedir.  "Kadın ve Erkek Eşitliği" konusu tamamlanmıştır.
Bağlantı sorunları nedeniyle Portal sayfası geçici olarak kaldırıldı....
"Program Arşivi" forumuna "Antivirüs Güvenlik" ve "Araçlar" kategorisi açılmıştır.
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Hakkını vermediğimiz iş yüzümüzü ağartmaz
Evlilikler de Bunalıma Girer
Ahirete İnancımız Ölçüsünde Huzurumuz Olur
Ebedi Hayata Doğmak
ABDEST
TALAK (BOŞANMA)
Gül Sultanım (Yeni Video Klip)
Beş Esas
Meleklere İman
Can Feda Edilecek Dost
Paz Şub. 23, 2014 7:32 pm
Paz Şub. 23, 2014 7:27 pm
Paz Şub. 23, 2014 7:18 pm
Paz Şub. 23, 2014 3:07 pm
Ptsi Şub. 17, 2014 3:17 am
Ptsi Şub. 17, 2014 3:09 am
Ptsi Ocak 20, 2014 3:15 am
Cuma Ekim 11, 2013 4:33 am
Çarş. Ekim 09, 2013 2:50 am
Paz Ekim 06, 2013 3:15 pm











Paylaş|

Yarına Dair Umutlarımız (Mübarek EROL)

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
YazarMesaj
osmanserhat
Yönetici
Yönetici
osmanserhat
Teşekkürleri : 25
Yaş : 38
Kayıt tarihi : 24/08/08
Nerden : Gül Diyarından
Mesaj Sayısı : 9415
Tecrübe Puanı : 28642

Yarına Dair Umutlarımız (Mübarek EROL) Vide
MesajKonu: Yarına Dair Umutlarımız (Mübarek EROL) Yarına Dair Umutlarımız (Mübarek EROL) EmptyPaz Mayıs 31, 2009 12:28 am

Yarına Dair Umutlarımız
Mübarek EROL


Mücella dinimiz İslâm’ın korumayı hedeşediği beş temel unsurdan biri nesildir. Zinanın en sert şekilde yasaklanmasından, çocuklara güzel ahlâkı edindirmeye kadar geniş bir hüküm yelpazesi neslin korunması hedefiyle irtibatlıdır.

Esasen bütün canlılar kendi nesillerini en mükemmel şekilde devam ettirmek için ilâhi yönlendirmeyle hareket ederler. İnsan toplulukları da sağlıklı, başarılı ve yararlı yeni nesiller yetiştirmeyi temel bir gaye, bir dava olarak görürler. Bu maksatla her toplum kendi inanç ve kültürüne göre eğitim modelleri, programları geliştirir ve uygular.

Biz müslümanlar da, Cenab-ı Mevlâmız’ın peygamberleri vasıtasıyla bildirdiği esaslar çerçevesinde kendi eğitim anlayışımızı ve buna uygun yöntemleri geliştirmiş ve uygulamışızdır. Her ne kadar günümüzde Müslüman memleketlerde İslâm dışı eğitim felsefelerine ve yöntemlerine hayranlık ve yöneliş olsa da, geçmişteki eğitim kurumlarımız hedeşeri ve yöntemleri bakımından bugün yeniden keşfedilmeye, kıymetleri yeni anlaşılmaya başlanmıştır.

Bazı gelişmiş ülkelerde bir model olarak incelenen ve bugüne adapte edilen bu eğitim kurumlarında, müslümanlar olarak her bakımdan örnek nesiller yetiştirdik. O nesillerle şanlı bir tarih yazdık. İnsanlığa insanlık nedir, onlarla öğrettik. Bugün de, sosyal sorumluluk, ahlâkî güzellik, ilim-irfan ve diğer özellikleriyle o nesiller gittikçe daha çok özleniyor, ihtiyaç duyulan insan modeli olarak hatırlanıyor.

19’uncu asırdan itibaren başlayıp, bütün hücrelerimize kadar bizi etkileyen İslâm aleminin büyük kriziyle birlikte o eğitim geleneğini maalesef yitirmiş bulunuyoruz. Eğer kendi kültür geleneğimizden kopmamış olsaydık, hem bizim kendi çocuklarımızla alakalı bu kadar endişemiz olmayacaktı hem de bütün insanlık geleceğe daha güvenle bakacaktı.

Fakat umutsuzluk İslâm’ın yüce hakikatleriyle bağdaşmaz. Manzara ne kadar karanlık olursa olsun, müslüman umutlu insandır. Hele de yüreği tasavvufî muhabbet ve neşveyle kıpır kıpır yaşayan, sûfi irfan pınarlarından içen müslümana umutsuzluğun zerresi yakışmaz. Saatler kıyamet sabahını vuruyor olsa da Alemlerin Rabbi’nin ona bahşettiği yaşama coşkusuyla bakar hayata; mübarek nebevî ifadeyle elindeki fidanını dikmekten başka şey düşünmez.

Bugün de kendi kültürümüzü yeniden üretebilir, nesillerimizi kendi köklerimiz üzerinde inşa edebiliriz. Elbette çabalarımız bazen bireysel çaba sınırlarının darlığına mahpus kalacak, yaptığımız şeyin gücünden ve etkisinden emin olamayacağız. Ama nimet külfete göredir. Bu zor zamanda azıcık çabalarımız inşallah büyük neticelerin ayak sesleri olacak, kendi ebediyetine, dinine, devletine-milletine
faydalı nesiller güzel bir şafak gibi doğacaktır.

Bizim bu umutlarımız ve çabalarımız için bir tazelenme olmak üzere kendi terbiye anlayışımızı kısaca hatırlamakta fayda var:

Beşikten mezara devam etse de, eğitim denilince akla önce çocuklar gelir. Bunda haklılık payı bulunur, çünkü hem çocukluk dönemindeki eğitim bütün hayatı etkiler, hem de insanın eğitilmeye en çok mütemayil olduğu çağ çocukluktur. “Ağaç yaşken eğilir” atasözü bu hakikate işaret eder.

Aileye katılan her çocuk, hem çok değerli bir nimet hem de ebeveynine verilmiş ilâhi bir emanettir. “Hiçbir şeyi bilmez halde dünyaya gelen” (Nahl, 78) yavrular, her türlü eğitim ve öğretimi önce anne ve babalarından almak durumundadırlar. Hz. Fahr-i Kainat s.a.v. Efendimiz’in bildirdiği üzere “Doğan her çocuk İslâm fıtratı üzere doğar.”(Ahmed b. Hanbel). Anne babalar ve elbette çocuğun yetiştiği çevre onu çeşitli istikametlere yöneltir, yönlendirir.

Anne babalar dünyaya gelmesine vesile oldukları yavrunun sevincine ilâhi emanet bilincini ilave etmeliler. Niyetlerini ve programlarını buna göre şekillendirmeliler. Bebeklerinin o tertemiz İslâm fıtratının bozulmaması, tam aksine gelişip neşvünema bulması başlıca eğitim hedefi olmalıdır.

Elbette eğitimde tek rol sahibi aile değildir. Hemen akla geleceği üzere sokak, arkadaş çevresi, okul ve hatta televizyon bile ciddi rol oynar. Kişilik oluşumundan düşünme biçimi ve iyi kötü algısına kadar pek çok şeyi şekillendirir. Ne yazık ki bütün bu etkenler dinî hassasiyet sahibi bir ailenin yapmak istediklerinin aksi istikametindedir. Ama çocuklarını seven, onlara da kendini sevdiren bir anne
babanın elinden çocuğunu kurdun kuşun kapması Allah’ın izniyle öyle kolay değildir.

Sevgi bütünlüğünün olduğu, yani aile bireylerinin birbirinin sevgisini temin ettiği müslüman evleri güzel nesillerin habercisidir. Bu bütünlüğü sağlamak için, bekâr kızlarımız ve erkeklerimiz müstakbel eşlerinde dindarlığın yanı sıra duyarlılık ve incelik de aramalılar. Kaba saba, kişisel kontrolü zayıf, kendisi yeterli karakter terbiyesi almamış kadınlar ve erkekler yavrularımıza nasıl beklenen terbiyeyi verebilir, özlenen nesilleri yetiştirebilir?

Bugün için pek çok sorunun kaynağı olan televizyonu yok etmek mümkün görünmüyor ama kontrol altına almak pekâlâ mümkündür. Toplumu çürüten seviyesiz programlara dur deyip, mutlaka izlenecekse, yine izleme keyfi veren başka programlara, mesela belgesel kanallarına yönlendirilebilir. Dinî olma iddiası taşıyan kanallar ne yazık ki sahih bir din algısı inşa etmeye yardımcı olmaktan çok, indî ve arabesk anlayışı besliyor şekilde gözükmektedir.

“Kişi aile fertlerinin çobanıdır ve onlardan sorumludur.” (Buharî, Müslim) mealindeki hadis-i şerif çocuklarımıza sahip çıkmamızı emreder. Bu niyetle ve kırıp dökmeden, yukarıda söz ettiğimiz sevgi bütünlüğünü zedelemeden evlatlarımızın istikamet üzere yetişmesi konusunda hassas olmamız gerekir.

Güzel bir terbiye, iyi bir eğitim, çocuğun anne babası üzerindeki en önemli haklarından birisidir. Günümüzde işinden, meşguliyetlerinden vakit bulup çocuklarıyla ilgilenemediğini iddia eden insanlarımızın sayısı hayli fazladır. Bu çok tuhaf bir bahanedir, çünkü böyle insanlara “Kim için çalışıyorsun?” diye sorulsa, “Çoluk çocuğum için!” derler. Çocukların eğitim ve terbiyesini ihmal ederek onlar için çalışmak doğrusu anlaşılabilir bir şey değildir. Zaten bu şekilde elde edilen servet, büyük ihtimalle yanlış terbiye almış evlat tarafından tarumar edilecektir.

Aynı şekilde vatana, millete, dine hizmet gibi ulvi meşguliyetler yüzünden çocuklarıyla gerektiği kadar ilgilenememe iddiası da pek ikna edici görülemez. Çünkü hizmetlerin en değerlisi insan yetiştirmektir. Maneviyat büyüklerimiz bu konuda son derece hassastır, öyle de olunmasını tavsiye etmektedirler.

Tarihte ve toplum hafızasında iz bırakan kalıcı hizmetler hep eğitim odaklı hizmetler olmuştur. İlim öğretenler, talebe yetiştirenler aradan yüzyıllar geçse bile unutulmamakta ve hayırla anılmaktadır.

Her konuda sonuçlar Alemlerin Rabbi’nin irade ve takdiri dahilindedir. Bize düşen niyet ve çabadır. Yüce Mevlâmız’ın bize yarınlarımızı kuracak aklı, irade ve kabiliyeti verdiğini hatırlamamız gerekir. Kalbimizi katarak dilimizle yapa geldiğimiz kavlî dualarımıza, aklımızı, bilgimizi ve birikimimizi katarak yapacağımız fiilî dualar eşlik etmelidir.

Her devir, Ümmet-i Muhammed’e manen nezaret eden, istikameti sağlam tutmada en büyük terbiye projesini gerçekleştiren Allah dostu rabbanî alimlerle bereketlenmektedir. Yani “Zorlukla beraber kolaylık da vardır.” (İnşirah 5, 6) İyi niyetle, akıl ve gönül desteğine dayalı fert ve cemaat olarak gösterilen çabalar inşallah bu bereketle güzel meyveler verecektir.

Rabbimiz’in tevfik ve inayeti ile…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://akmenzil.yetkin-forum.com
ismi_subhan
Süper Moderatör
Süper Moderatör
ismi_subhan
Teşekkürleri : 18
Kayıt tarihi : 17/09/08
Nerden : Yozgat
Mesaj Sayısı : 4748
Tecrübe Puanı : 20082

Yarına Dair Umutlarımız (Mübarek EROL) Vide
MesajKonu: Geri: Yarına Dair Umutlarımız (Mübarek EROL) Yarına Dair Umutlarımız (Mübarek EROL) EmptyCuma Tem. 17, 2009 2:01 pm

Allah razı olsun kurban....
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://akmenzil.yetkin-forum.com/forum.htm

Yarına Dair Umutlarımız (Mübarek EROL)

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Menzil Forum :: Semerkand & Radyo & TV :: Semerkand Dergisi-
SİSTEM BİLGİLERİÖNEMLİ BİLGİLENDİRME
Powered by phpBB2 (subsilver)
Copyright ©2008 - 2011,
Content Relevant URLs by www.akmenzil.net
Kuruluş Tarihi : Paz 24 Ağus. 2008 - 18:30
akmenzil.net sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini onay almaksızın anında siteye yazabilmektedir.Bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcıya aittir.Sitemizde yasalara aykırı herhangi bir materyal bulursanızakmenzil@hotmail.com e-mail adresimize bildirirseniz,şikayetiniz incelendikten sonra en kısa sürede gereken yapılacaktır.
forum kurmak | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar