ÖNSÖZ

Kayıt tarihi : 24/08/08

ÖNSÖZ

Allanın Habibi, rahmet peygamberi Hz. Muhammed (s.a.v) Efendimiz'e en güzel salat ve selam olsun.

Rasulullah (s.a.v) Efendimiz'den aldıkları iman ve İslam emanetini bize kadar getiren bütün alimleri, arifleri ve müminleri hürmet ve saygıyla anıyoruz. Allahu Teala onların bize yapmış oldukları bu iyiliğe karşılık olarak kendilerine yüksek makamlar nasip eylesin. Onları ve bizleri affey-lesin.

Ehl-Sünnet İnancı adlı bu eserin, birinci baskısı üzerinden üç ay geçmeden üçüncü baskısını yapma ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Bu sonuç, müellifin değil, okuyucunun başarısıdır. Aslında hiçbir çalışma ve eser, tek bir şahsa maledilemez. Çünkü onda çoklarının dua, teşvik, tavsiye, talep, sevgi ve ilgi türünden destekleri vardır. Öyleyse bu hizmette pek çok insanın hissesi mevcuttur. Hayırlarda hissesi olan bütün müminlerden Allah razı olsun.

Kitabımızın ilk baskısının önsözünde kıymetli okuyu-cularımıza"bizi dua ve uyarılarınız ile destekleyin" ricasında bulunmuştuk..Bu yapıldı. Kitap okuyucularımız tarafından usul, uslüb, dil ve içerik olarak değerlendirildi. Önemli uyarı ve tavsiyeler aldık. Hepsini değerlendirdik. Hatalarımızı düzeltmeye, noksanlarımızı tamamlamaya çalıştık. Bunun sonucu olarak bazı konu başlıkları değiştirildi. Bazı bölümler kısaltıldı. Bir kaç yeni konu eklendi. Farklı ve yanlış anlamaya yol açacak cümleler gözden geçirildi. Böylece kitap hedefine bir adım daha yaklaşmış oldu.

Kitabımızın hedefi herkesin dünya ve ahiret saadetinin anahtarı olan iman esaslarını ve imanı ilgilendiren temel konuları kısaca açıklamaktır. Usulümüz, zorlaştırmak değil, kolaylaştırmak, farklılıkları ve zıtlıkları değil, ortak noktaları bulmaktır. Allahu Tealanın bütün kullarını içine alabilecek kadar geniş olan iman ve İslam yolunu, kimsenin daraltma hakkı yoktur. O'nun mümin dediği ve cennetine davet ettiği bir insanı, kimse kafirlikle suçlayamaz, cehennemle cezalandıramaz.

Bazı okuyucularımız, kitapta, insanı küfre düşüren sözlerin işlenmesini, buna özel bir bölüm ayrılmasını teklif ettiler. Bu konu çok nazik ve hassas bir konudur. Ağızdan çıkacak sözlerin bir sınırı yoktur. Her yanlış kabul edilen söze kesin bir hüküm vermek kolay değildir. Sonra her sözü, ağızdan çıktığı lafızla anlamak yanlış olabilir. Bazen lafızdan önce manaya, manadan önce niyete bakmak gerekir Bazı sözler aşırı kızgınlık anında, bazısı baygınlık veya serhoşluk halinde, bazısı hayret ve şaşkınlık zamanlarında söylenmiş olabilir. Şiddetli korku veya ağır tehdit altında söylenmiş yanlış sözler de vardır. Bütün bu durumlarda, söz, farklı hükümlere tabidir. İmanı ve nikahı tehlikeye sokan ifadeleri, tek tek sıralamak oldukça zordur. İnsanın dilini kontrol altına almak hiç de kolay değildir. Bunun için genel ölçüler ve dikkat edilecek hususlar verilmelidir. Biz de imanı tehlikeye sokacak bu durumları, "imanın sıhhatinin şartları" bölümünde özetle vermeye çalıştık.

Kitabımızın hacmini ve hedefini dikkate alarak, itikatla ilgili bazı konuları ayrı bir çalışmaya bıraktık. Bunlar ikinci derecede lazım olan konulardır.

Tekrar rica ediyorum: Size söylemek, bize kabul edip düzeltmek ağır gelse de, kusurlarımızı dua ve uyarılarınız ile düzeltmeye devam ediniz

Bütün gayret ve başarı Yüce Rabbimizdendir.

Dr. Dilaver Selvi

Misafir

Allah RAzı Olsun...

Kayıt tarihi : 15/09/08

Kayıt tarihi : 24/08/08

Amin Ecmain ....

Kayıt tarihi : 12/01/09

Allah razı olsun

Kayıt tarihi : 17/09/08

Allah razı olsun kurban emegine saglık..

Kayıt tarihi : 24/08/08

Amin ecmain...