Menzil Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaNamaza Durmak Untitl13Namaza Durmak Untitl14Latest imagesNamaza Durmak Untitl15AramaGiriş yapKayıt Ol
Kütüphane bölümümüz güncellenmektedir.  "Kadın ve Erkek Eşitliği" konusu tamamlanmıştır.
Bağlantı sorunları nedeniyle Portal sayfası geçici olarak kaldırıldı....
"Program Arşivi" forumuna "Antivirüs Güvenlik" ve "Araçlar" kategorisi açılmıştır.
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Hakkını vermediğimiz iş yüzümüzü ağartmaz
Evlilikler de Bunalıma Girer
Ahirete İnancımız Ölçüsünde Huzurumuz Olur
Ebedi Hayata Doğmak
ABDEST
TALAK (BOŞANMA)
Gül Sultanım (Yeni Video Klip)
Beş Esas
Meleklere İman
Can Feda Edilecek Dost
Paz Şub. 23, 2014 7:32 pm
Paz Şub. 23, 2014 7:27 pm
Paz Şub. 23, 2014 7:18 pm
Paz Şub. 23, 2014 3:07 pm
Ptsi Şub. 17, 2014 3:17 am
Ptsi Şub. 17, 2014 3:09 am
Ptsi Ocak 20, 2014 3:15 am
Cuma Ekim 11, 2013 4:33 am
Çarş. Ekim 09, 2013 2:50 am
Paz Ekim 06, 2013 3:15 pm











Paylaş|

Namaza Durmak

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
YazarMesaj
osmanserhat
Yönetici
Yönetici
osmanserhat
Teşekkürleri : 25
Yaş : 38
Kayıt tarihi : 24/08/08
Nerden : Gül Diyarından
Mesaj Sayısı : 9415
Tecrübe Puanı : 28642

Namaza Durmak Vide
MesajKonu: Namaza Durmak Namaza Durmak EmptyPerş. Mart 05, 2009 8:33 pm

Namaza Durmak


Ali YURTGEZEN





Durmak gerek. Zira
durmayınca, “tevakkuf etmeyince”, arada bir “vakfe” yapmayınca hakikate
“vâkıf” olamazsınız. Durmayınca durulamazsınız. Durulacak yer Allah’ın
huzurudur.


Yunus Emre’nin “Dur erte namazına” nakaratlı bir
salâtnâmesi var. “Erte” veya “irte namazı” sabah namazı demektir. Bu
şiirinde Yunus’un “kıl erte namazını” yerine “dur erte namazına”
ifadesini tercih etmesi hayli manidardır.

Türkçenin eski
metinlerinde de, halk arasında da “namaza durmak” tabiri çok
kullanılır. Bu öyle lâf olsun diye söylenmiş bir söz değildir. Ecdadın,
her sahada olduğu gibi dili tasarruf ederken de dinin en ince
çizgilerini gözetmekteki titizliğini, ibadet şuurundaki derinliğini
gösteren mühim bir misaldir. Öyleyse şu “namaza durmak” ifadesi
üzerinde biraz durup düşünmelidir.

Durmak, durulmaktır

Kur’an-ı
Kerim’de müslümanın alâmet-i farîkası olarak namazın maksadına uygun
kılınması “yusallûne” veya “sallû” fiillerinden ziyade, mesela Bakara
Suresi’nin başında olduğu gibi “yukîmûne’s-salâte” ibaresiyle verilir.
“Namazı ikâme ederler” demektir.

“İkâme etmek”, lügatte kaldırıp
dikmek, düzeltip doğrultmak, kıymetlendirmek, ara vermeden devam
ettirmek, bir şeyi dikkatle ve itina ile yapmak, bir yerde veya bir
şeyde karar kılmak, oradan oraya taşınmaktan vazgeçmek, durmak..
manalarına gelir. Böyle çok manalı kelimelerin seçilmesi Kur’an-ı
Kerim’in i’câzındandır. Tek başına “ikâme” lafzı, çok sayıdaki
manalarından her birinin bir vechesini karşılaması neticesinde “namaz”ı
hakkıyla izah etmektedir. Nitekim mealen umumiyetle “namazı dosdoğru
kılarlar” cümlesiyle karşılanan “yukîmûne’s-salâte” ifadesi, “ikâme”nin
manalarından hareketle müfessirlerce uzun uzun tefsir edilmiş, namazın
her bir mana ile irtibatına dikkat çekilmiştir.

İşte “namaza
durmak”, “salâtı ikâme”nin neredeyse bütün nüanslarını karşılayacak
şekilde bir tercümesidir ki “durmak” fiilinin mana zenginliğinden
istifade edilmiştir. “Namaza durma”yı bugün akla gelen ilk manasıyla
sadece “namaz kılmaya başlamak, namaz için kıyam etmek” diye anlayarak
bunun harc-ı alem bir söz olduğunu, bir takım incelikleri ifade için
bil-iltizam kullanılmadığını düşünmek hatadır. Zira daha Kur’an-ı
Kerim’in bugün bilebildiğimiz en eski Türkçe mealinde (ki büyük âlim
Molla Fenârî olması kuvvetle muhtemel Muhammed bin Hamza isimli bir
zatın 1424’te istinsah edilmiş bir “satır-arası” mealidir) Bakara
Suresi’nin başındaki bahse konu ibare “namazı durudurlar, yani dâyim
kılurlar” şeklinde karşılanmıştır.

“Durudurmak” yahut “durutmak”
bugünkü “durmak” fiilinin 15. asır Türkçesindeki telaffuzudur ve
“durmakta ısrar etmek” ile “durulmak”, yani duru, saf, temiz, berrak,
rakît hale gelmek gibi birbiriyle irtibatlı iki mana daha taşır. Zira
durmayınca, durmakta devam etmeyince durulmak mümkün değildir. Böylece
sanki devamlılığa itina ile mâsivâdan arınan, letafet kesbeden
müminin, namazını miraç eyleyebileceği anlatılmaktadır.

“Fahşâ”dan korunmak için

“Durmak”
kelimesinin tıpkı “ikâme etmek” gibi her biri namazla alakalı, “kıyam
etmek, ayağa kalkmak, bağlanmak, kendini vermek, mülâzemet eylemek..”
vb. birçok manası vardır Türkçede. Fakat şüphesiz bunlar içinde en
baskın olanı, diğerlerini de kapsayan “tevakkuf etmek, hareketsiz
kalmak, bir müddet duraklamak” manasıdır. Zannımız odur ki bu mana,
namazın bugün en fazla ihtiyaç hissettiğimiz bir fonksiyonuna
işarettir.

Meâric Suresi’nin 19. ayetinde beşerî bir zaaf
olarak “helû’”dan bahsedilir ki farklı davranışları bir arada
barındırdığı için tarifi hayli zor ve karmaşıktır. Nitekim müfessirler
umumiyetle müteakip iki ayetteki açıklamayı, yani insanın “kendisine
bir kötülük dokunduğu zaman sızlanması”nı ve “bir hayır dokunduğu zaman
da bencillik etmesi”ni “helû’”un iki tezahürü olarak zikretmekle
yetinirler. Helû’, bir taraftan hırsla ve “durmaksızın” bir şeyler
tedarik eyleme iştihasını, bir taraftan açgözlülüğün denâetini, bir
taraftan da istikbal korkusunu bünyesinde taşıyan; temelinde telaş,
acelecilik ve çabukluk manasını bulunduran bir “huy”dur. Neticede
dünyalık için insanın kendini ve asıl vazifesini unutturan yahut ihmal
ettiren bir “koşuşturma”yı yansıtır.

Calib-i dikkattir, mezkur
surenin bahsettiğimiz ayetlerinden hemen sonra “namazlarını ikâme
edenlerin bu kötü huydan istisna olduğu” (Meâric, 22-23) beyan
buyurulmuştur. Helû’, beşerî ihtiyaçlar için Allah Tealâ’nın tayin
ettiği hududu tecavüz olduğundan “fahşâ” hükmündedir. Bu sebeple yine
Kur’an-ı Kerim’de başka bir ayette (Ankebût, 45) “Namazın fahşâ ve
münkerden alıkoyacağı” bildirilmiştir. Peki bu nasıl olmaktadır?

Dünya dedikleri bir gölgelikse..

Adına
ister modernizm, ister aydınlanma, ister “çağdaş uygarlık” deyin, bugün
dünyada bütün insanlığı habis bir ur gibi sararak felakete sürükleyen
bir anlayış var. Tüketmeyi, kazanmayı, sahip olmayı, bunun için durup
dinlenmeden koşturmayı gerektiren bir anlayış bu. İlerleme
ideolojisinin sorgulanmayan dogmalarıyla ve teknolojideki gelişmelerle
körleşen kalabalıklar bu anlayışa toz kondurmuyor.

Temelde,
müteâlî bir varlığın insana rehberliğini reddeden, beşer aklını tek ve
mutlak referans gören Batı “uygarlığı”, önce “dünyayı cennete çevirme”
vaadiyle ve bunun illüzyonlarıyla itibar buluyor. Sonra “insanî” değil
ama “beşerî” olmanın, nefsaniyeti esas almanın neticesi “evrensel bir
nitelik” arzetmesini faikiyet hücceti gibi sunuyor insanlığa.
Fıtratımızdaki ebedilik arzusunu müslümanlar gibi Allah’a râm olarak,
O’nun varlığında kendini eriterek değil, adeta ilâhlaşmaya çalışarak
karşılama isteği, sürekli “gelişme” yahut “ilerleme”yi getiriyor
yedeğinde. Ama hep bir rekabet, husumet, bencillik ve gözü dönmüşlük
mecraında akarak...

Uzun söze gerek yok. Bütün cazibesine rağmen
modernizmin inşa ettiği insan tipi ortada: Nesneleşmiş, dünyaya mahkûm
edilmiş, nefes nefese koşuşturmaktan “Peki ya sonra?” diye sormaya
fırsat bulamayan, hiç durmadan çalışmak, kazanmak ve tüketmek zorunda
olan bir makine! İnsanın izzetini kaybetmesi bir yana, nihayet kısa bir
süre “gölgeleneceği ağacın altı”na, menzilini unutturacak kadar emek
vermesinin ne manası var? Mütemadiyen hareket ederek, telaş ve endişe
ile oradan oraya koşturarak, kendini çağın hızına kaptırıp sürüklenerek
bu hengâmenin manasızlığını anlamak mümkün değildir. Durmak gerek. Zira
durmayınca, tevakkuf etmeyince, arada bir “vakfe” yapmayınca hakikate
“vâkıf” olamazsınız. Durmayınca durulamazsınız. Durulacak yer Allah’ın
huzurudur.

Namaz “müslümanın duruşu”dur

Namazın
belli aralıklarla günün beş vaktine serpiştirilmesinin bir hikmeti de
budur ve akıntıya kapılıp kendimizi kaybetmememiz için ihsan buyurulmuş
büyük bir nimettir. Bunun için Efendimiz s.a.v. “En faziletli amel
vaktinde kılınan namazdır.” hadislerinde “vakt”i bilhassa zikretmiştir.
Hususen durmak için belirlenmiş vakitleri, duramayışımızı sebep
göstererek zayi’ etmek akıl almaz bir gaflettir!

Hatta
namazdaki “duruş”un sıhhati için farzların hemen öncesinde bir “ikâme”
daha vardır. Halk arasında “kâmet getirmek” şeklinde adlandırılan bu
“hazırlık vakfe”si de bir “ikâmet”tir. Gönlümüzde kalmış son dünyevî
kırıntılar da nihayet bu hazırlık duruşu esnasında terk edilmeli,
mücerret halde tekbir ile Huzur’a varılmalıdır. Bu, yalan dünyada
sıkıştığımız, bunaldığımız, dünya ile kıstırılıp kuşatıldığımız anlarda
kurtulmanın, barikatları aşmanın bir temrinidir aynı zamanda. Durarak,
baş döndürücü bir deveranın yörüngesinden çıkıyor, “felâh”a eriyoruz.
“Felâh”, hususen “bir çemberi, bir fasit daireyi kırarak kurtulmak”
manasınadır ve bu sebeple hem ezanda hem de ikâmette “hayye
ale’l-felâh” daveti seslendirilmektedir.

“Dünya” ile “denî”
(alçak, aşağı) kelimeleri aynı kökten gelir. Müslüman namaza durarak,
namaz için durarak, denî olan alemden arşa irtifa eder, Âlemlerin
Rabbi’ne mülaki olur. Zaten vakıf olunması gereken, günde beş kez de
olsa hatırlanması gereken Mutlak Hakikat de O değil midir?

Peki
“durma”dan, “durulma”dan namaz kılınamaz mı? Şeklen kılınabilir elbet.
Ama durmadığımız, durulmadığımız için namazda değil, dünyadayız
demektir. Miraç tahakkuk etmez. Yukarılara çıkmayınca da aşağıdaki
meşgalelerin kaydından kurtulamaz insan.

Modern telakki neyi
ne kadar tüketeceğimiz, nasıl yapacağımız hususunda bizim ölçülerimizi
esas almıyor. Hızla dönen bir çarkın hegemonyası, durup akletmemize,
ölçüleri hatırlamamıza, “Bunun için mi bu dünyadayız?” muhasebesine
mani oluyor. Beşeri nefsinden yakalayan Batı uygarlığı gözleri
kamaştırıyor, zihinleri karıştırıyor. Çok kişi dünya telaşının insanı
sürekli meşgul eden tahakkümünü nasıl kırarız diye soruyor ümitsizce.

En
pratik çare, günde beş kere, ne olursa olsun vakti geçirmeden namaza
durmak, namaz için durmak, namaz ile durmak, namazda olsun durmak ve bu
“duruş”u son nefese kadar devam ettirmek!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://akmenzil.yetkin-forum.com
Misafir
Misafir
Anonymous

Namaza Durmak Vide
MesajKonu: Geri: Namaza Durmak Namaza Durmak EmptyPerş. Mart 05, 2009 8:44 pm

Daim duran durulanlardan oluruz inş...
Mükemmel bir yazı...

Allah Sizden Razı Olsun...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
osmanserhat
Yönetici
Yönetici
osmanserhat
Teşekkürleri : 25
Yaş : 38
Kayıt tarihi : 24/08/08
Nerden : Gül Diyarından
Mesaj Sayısı : 9415
Tecrübe Puanı : 28642

Namaza Durmak Vide
MesajKonu: Geri: Namaza Durmak Namaza Durmak EmptyCuma Mart 06, 2009 2:57 am

Amin ecmain ...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://akmenzil.yetkin-forum.com
ismi_subhan
Süper Moderatör
Süper Moderatör
ismi_subhan
Teşekkürleri : 18
Kayıt tarihi : 17/09/08
Nerden : Yozgat
Mesaj Sayısı : 4748
Tecrübe Puanı : 20082

Namaza Durmak Vide
MesajKonu: Geri: Namaza Durmak Namaza Durmak EmptyÇarş. Mart 11, 2009 2:48 pm

Allah razı olsun kurban...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://akmenzil.yetkin-forum.com/forum.htm
GÜL
Moderatör
Moderatör
GÜL
Teşekkürleri : 0
Yaş : 32
Kayıt tarihi : 18/01/09
Nerden : burdan
Mesaj Sayısı : 1932
Tecrübe Puanı : 16541

Namaza Durmak Vide
MesajKonu: Geri: Namaza Durmak Namaza Durmak EmptyÇarş. Mart 11, 2009 3:05 pm

Allah razı olsun...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Kasva
Moderatör
Moderatör
Kasva
Teşekkürleri : 0
Kayıt tarihi : 12/01/09
Nerden : ERZURUM
Mesaj Sayısı : 3486
Tecrübe Puanı : 16895

Namaza Durmak Vide
MesajKonu: Geri: Namaza Durmak Namaza Durmak EmptyÇarş. Mart 11, 2009 6:09 pm

Allah razı olsun
Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Namaza Durmak

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Menzil Forum :: Semerkand & Radyo & TV :: Semerkand Dergisi-
SİSTEM BİLGİLERİÖNEMLİ BİLGİLENDİRME
Powered by phpBB2 (subsilver)
Copyright ©2008 - 2011,
Content Relevant URLs by www.akmenzil.net
Kuruluş Tarihi : Paz 24 Ağus. 2008 - 18:30
akmenzil.net sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini onay almaksızın anında siteye yazabilmektedir.Bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcıya aittir.Sitemizde yasalara aykırı herhangi bir materyal bulursanızakmenzil@hotmail.com e-mail adresimize bildirirseniz,şikayetiniz incelendikten sonra en kısa sürede gereken yapılacaktır.
Yetkinforum.com | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar