Menzil Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaKERBELâ VE İMAM HÜSEYİN’İ ANLAMAK	  Untitl13KERBELâ VE İMAM HÜSEYİN’İ ANLAMAK	  Untitl14Latest imagesKERBELâ VE İMAM HÜSEYİN’İ ANLAMAK	  Untitl15AramaGiriş yapKayıt Ol
Kütüphane bölümümüz güncellenmektedir.  "Kadın ve Erkek Eşitliği" konusu tamamlanmıştır.
Bağlantı sorunları nedeniyle Portal sayfası geçici olarak kaldırıldı....
"Program Arşivi" forumuna "Antivirüs Güvenlik" ve "Araçlar" kategorisi açılmıştır.
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Hakkını vermediğimiz iş yüzümüzü ağartmaz
Evlilikler de Bunalıma Girer
Ahirete İnancımız Ölçüsünde Huzurumuz Olur
Ebedi Hayata Doğmak
ABDEST
TALAK (BOŞANMA)
Gül Sultanım (Yeni Video Klip)
Beş Esas
Meleklere İman
Can Feda Edilecek Dost
Paz Şub. 23, 2014 7:32 pm
Paz Şub. 23, 2014 7:27 pm
Paz Şub. 23, 2014 7:18 pm
Paz Şub. 23, 2014 3:07 pm
Ptsi Şub. 17, 2014 3:17 am
Ptsi Şub. 17, 2014 3:09 am
Ptsi Ocak 20, 2014 3:15 am
Cuma Ekim 11, 2013 4:33 am
Çarş. Ekim 09, 2013 2:50 am
Paz Ekim 06, 2013 3:15 pm











Paylaş|

KERBELâ VE İMAM HÜSEYİN’İ ANLAMAK

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
YazarMesaj
osmanserhat
Yönetici
Yönetici
osmanserhat
Teşekkürleri : 25
Yaş : 38
Kayıt tarihi : 24/08/08
Nerden : Gül Diyarından
Mesaj Sayısı : 9415
Tecrübe Puanı : 28609

KERBELâ VE İMAM HÜSEYİN’İ ANLAMAK	  Vide
MesajKonu: KERBELâ VE İMAM HÜSEYİN’İ ANLAMAK KERBELâ VE İMAM HÜSEYİN’İ ANLAMAK	  EmptyÇarş. Ara. 07, 2011 1:25 am

MUHAMMED Z. YILDIZ


Kerbelâ neyi sembolize ediyor?

Kerbelâ olayı, İslam tarihinde vuku bulmuş, sıradan bir savaş veya bir katliam değildir. Kerbelâ hadisesi, Peygamber ailesinin katliama uğradığı ve kendilerine zulüm edildiği; salt acı bir hatıra veya her yıl “hüzün günleri” ile yâd edilecek bir durum da değildir.

Kerbelâ, İslam tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır.

Rahmet, şefkat ve adalet yönetimi olan halifeliğin, saltanata dönüştüğü; liyakat ve şuranın ortadan kaldırıldığı ve yerine soy milliyetçiliğinin yerleştirildiği, babadan oğla geçen bid’at bir yönetimin başladığı bir dönüm noktası…

İslam’dan önceki ilahi dinlerin, belli bir dönemden sonra, nasıl tahrifata uğradığını, tarih kitaplarında açık seçik yazılmaktadır. Ya bazı hükümdarların kendi heva ve heveslerine göre dine yeni düzen vermeleri ya da bazı din adamlarının dini bir ticaret metaı haline getirmeleri, o dinin hayattan çekilmesine ve tahrifatına sebep olmuştur.

Hıristiyan din adamlarının İseviliği ‘toplama bir din’ haline getirmeleri, Avrupa’daki zalim hükümdarların, adeta halkı uyuşturma amacıyla kiliseyi kullanmaları, ilahi bir dinin, şahsi mülahazalarla ne hale gelebileceğini görmekteyiz. Yahudi Hahamlarının dünyayı, servet ve mal elde ederek, nasıl ele geçirme gayretinde oldukları ve sözüm ona ilahi bir kitap olan Tevrat’ı nasıl bir firavniyetin temel felsefesi haline getirdiklerini görürüz.

Bu konuya girmemizin sebebi şudur; bir ilahi dine, yabancı inançlar, bid’at ve hurafeler karıştığında, insanlar önce inançlarını kaybederler, daha sonra (hâşâ) Allah adına insanlar hem sömürülür hem de uyuşturulur. İşte, bu pencereden bakmak lazım Kerbelâ hadisesine…

İmam Hüseyin’in çıkış amacı

Ben şuna kesin inanıyorum ki İmam Hüseyin’in (radıyallahu anhu) kıyamı, Allahu Teâlâ’nın bir rahmetiydi. Dinin tecdidi, bidatlere karşı korunması ve yeni Müslüman olanlara İslam’ın şefkat, merhamet ve adalet çehresini göstermek içindi. Adeta İslam’ın, Allahu Teâlâ tarafından korunması, ayetlerin bir tecellisiydi. Çünkü İmam Hüseyin, yola çıkma gerekçelerini anlatırken “Orada Rasulullah’ın sünneti öldürülmüş ve bi’datler ihdas edilmiş ve bunun neticesinde insanlara zulmediliyor.”

Kufe’ye gitmesini engellemeye çalışan ailesine ve yakın dostlarına ise “Eğer ben oraya gitmezsem, bir daha bu ümmetten hiç kimse haksızlıklara karşı çıkmayacaktır.” diyordu. Bu kısa açıklama bile, bize İmam Hüseyin’in gerçekten ne yapmaya çalıştığını ve İslam âleminin nasıl bir tehlike ile karşı karşıya kaldığını, tüm çıplaklığı ile göstermektedir.


Emevi zulmü

Zira Emevîler, Peygamberimizin en yakın dostları olan Hz. Ebubekir’in çocuklarını öldürdüler. Hz. Ömer’in çocuklarını sindirdiler. En güzide sahabeleri katlettiler. Yeni İslam’la tanışan diğer kavimleri, hor gördüler, onlara “mevali” (aşağılayıcı bir ifade) dediler. Arap milliyetçiliği yaptılar. Kendilerine karşı çıkan insanları, tereddütsüz öldürdüler.

Emevîlerin, Müslümanlara neler yaptığını ve adeta karşı bir devrim gerçekleştirmek için neleri meşru saydığını, adalet ve şefkat dini olan İslam’ın, nasıl kendi kavmi ve nesep faşistliklerine alet ettiklerini görmek için, kısaca bir iki olayı yazmadan geçemeyeceğim.

Abdullah İbni Zübeyr’in başkaldırışını bahane ederek, Medine’ye saldırdılar. Emevi ordusu Medine’yi kuşattı; teslim olmaları için üç gün süre verildi. Üçüncü günün sonunda, şehre saldırdılar ve kısa sürede ordu şehri teslim aldı. Üç gün boyunca şehir yağmalandı, talan edildi. Kadınlara, kızlara üç gün boyunca tecavüz serbest bırakıldı. Birçoğu ganimet olarak alındı. Mekke ve Medine’de onbine yakın insan katledildi. Bu olaydan sonra, aileler kızlarını evlendireceklerinde, bekâret konusunda garanti veremiyorlardı.

Adı, zamanla, zulüm, irtidat ve zorbalıkla özdeşleşecek olan Haccac; büyük bir vahşetle Abdullah b. Zübeyr'in başını kestirerek Suriye'ye gönderdi. Haccac; haram ayda, haram kılınan bir bölgede kan dökmekten, Allah'ın evini taşa tutmaktan ve Kâbe’nin içine sığınan, savaşçı olmayan halkı bile katletmekten çekinmemişti.

Kerbelâ’dan sonra, Mekke ve Medine katliamlarıyla, Müslüman sahabenin kökü kazınmış sayılırdı. Geride sesi çıkacak, karşı koyacak, Müslümanlara önderlik yapacak kimse kalmamıştı. İşte, böylece Emeviler, kendi anlayışlarına göre, fakat bidatlerle dolu yeni bir din anlayışını tesis etmeye başladılar.

Bu duruma itiraz edilmesine bile tahammülleri yoktu. Yezid’in oğlu olan ikinci Muaviye salih bir insandı. Yezid’in ölümünden sonra tahta geçti, önemli bulduğu üç konuda yasalar çıkardı. Bu konular; kadınların haklarının korunması, hiç kimsenin haksız yere idama mahkûm edilmemesi ve zekâtın herkese zorunlu olup uygulanmasının, devlet eliyle kontrol edilmesi idi. (Her üç yasa da ölümünden sonra, hemen yürürlükten kaldırıldı)


Ancak o, 40 gün dayanabilmiştir. 40. Gününde, Ümeyye Camisinde verdiği hutbede; Peygamberimize (sav)'e salâvat getirip Hz. Ali Efendimizin faziletlerinden bahsetti ve Kerbela Şehitleri’ne yapılan zulmü bir bir anlattıktan sonra, şu konuşmayı yaptı. “Ey insanlar! Biliniz ki ben bu zulmün devamına tahammül edemem. Bu makamı işgal edemem. Ben bu hakkı gasbetmekten Allah'a sığınırım ve kendimi bu makamdan geri alıyorum.” Halkın arasında bu konuşmasını dinleyen annesi, ayağa kalkarak “Keşke bir hayız kanı gibi aksaydın ve doğmasaydın.” Diye çığlık atmıştı. Akabinde onu zehirleterek öldürdüler. Onu yetiştiren hocası ise meşhur rivayete göre, diri diri toprağa gömüldü.

Zalime kıyamın sembolü; İmam Hüseyin

Meydana gelmiş bu şeni hadiseleri yazmaya devam edemeyiz. Zira buna ne kâğıt ne de mürekkep dayanır. Bunları okuduktan sonra, inanıyorum ki İmam Hüseyin’in nelere başkaldırdığını ve kıyamının asıl amacının ne olduğunu anlamış olacaksınız.
İmam Hüseyin, zulme ve zalimlere karşı gelmenin, bidatlerle mücadele etmenin sembolüdür. İmam Hüseyin’i anmak, onun miras bıraktığı salih amellere sarılmak, bidat ve hurafelerden ve kavmi taassuplardan uzak durmaktır.

Her yıl Kerbelâ’yı anmak, bu salih takva sözleşmesini yeniden okuyup imzalayıp ona göre yaşamayı taahüt etmek olmalıdır.
Bu yazıyı İmam Hüseyin’in şahadetinden hemen önce yaptığı duasıyla bitirelim. ”Allah’ım! Sen de biliyorsun ki bizim kıyamımız, saltanat hevesiyle veya dünya malına düşkünlüğümüz dolayısıyla değildir. Amacımız, senin dininin işaretlerini diriltip hâkim kılmak, sana ait olan şu yeryüzünün her yerinde huzur ve güvenliği sağlamak, zulme uğrayan kullarını zalimlerin şerrinden kurtarmak ve senin farzlarını, Resulünün sünnetlerini ve emirlerini uygulamaktır."

Bitmeyen bir yas, bitmeyen bir diriliş, bitmeyen bir ruhtur Kerbelâ.
Kaleleri kin, düşüncesi zehir olanlara, bir kırmızı güldür Kerbelâ.


O kutlu insanlara selam olsun.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://akmenzil.yetkin-forum.com

KERBELâ VE İMAM HÜSEYİN’İ ANLAMAK

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Menzil Forum :: Genel :: Tarih-
SİSTEM BİLGİLERİÖNEMLİ BİLGİLENDİRME
Powered by phpBB2 (subsilver)
Copyright ©2008 - 2011,
Content Relevant URLs by www.akmenzil.net
Kuruluş Tarihi : Paz 24 Ağus. 2008 - 18:30
akmenzil.net sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini onay almaksızın anında siteye yazabilmektedir.Bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcıya aittir.Sitemizde yasalara aykırı herhangi bir materyal bulursanızakmenzil@hotmail.com e-mail adresimize bildirirseniz,şikayetiniz incelendikten sonra en kısa sürede gereken yapılacaktır.
Yetkinforum.com | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar