Menzil Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaEvliyanın Himmeti Untitl13Evliyanın Himmeti Untitl14Latest imagesEvliyanın Himmeti Untitl15AramaGiriş yapKayıt Ol
Kütüphane bölümümüz güncellenmektedir.  "Kadın ve Erkek Eşitliği" konusu tamamlanmıştır.
Bağlantı sorunları nedeniyle Portal sayfası geçici olarak kaldırıldı....
"Program Arşivi" forumuna "Antivirüs Güvenlik" ve "Araçlar" kategorisi açılmıştır.
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Hakkını vermediğimiz iş yüzümüzü ağartmaz
Evlilikler de Bunalıma Girer
Ahirete İnancımız Ölçüsünde Huzurumuz Olur
Ebedi Hayata Doğmak
ABDEST
TALAK (BOŞANMA)
Gül Sultanım (Yeni Video Klip)
Beş Esas
Meleklere İman
Can Feda Edilecek Dost
Paz Şub. 23, 2014 7:32 pm
Paz Şub. 23, 2014 7:27 pm
Paz Şub. 23, 2014 7:18 pm
Paz Şub. 23, 2014 3:07 pm
Ptsi Şub. 17, 2014 3:17 am
Ptsi Şub. 17, 2014 3:09 am
Ptsi Ocak 20, 2014 3:15 am
Cuma Ekim 11, 2013 4:33 am
Çarş. Ekim 09, 2013 2:50 am
Paz Ekim 06, 2013 3:15 pm











Paylaş|

Evliyanın Himmeti

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
YazarMesaj
osmanserhat
Yönetici
Yönetici
osmanserhat
Teşekkürleri : 25
Yaş : 38
Kayıt tarihi : 24/08/08
Nerden : Gül Diyarından
Mesaj Sayısı : 9415
Tecrübe Puanı : 28645

Evliyanın Himmeti Vide
MesajKonu: Evliyanın Himmeti Evliyanın Himmeti EmptyPtsi Kas. 08, 2010 4:40 am

Evliyanın Himmeti

Seyyid Abdülhakim Bilvânisi hazretleri hayatta iken bir gün, karanlık bir yerden geçiyordum. Tek başıma idim. Ortalık zifiri karanlıktı. Elimde bir el feneri vardı, ama pek işe yaramıyordu. Geçeceğim yol hep çalılıktı, düzgün bir yer de yoktu.

Etrafta kimsecikler bulunmuyordu. Çalıların her biri bir yırtıcı hayvan gibi görünüyordu. O gece çok korktum. Hemen kalbimden yardım istedim. Sâdât-ı kirâmdan himmet istedim. Beş on saniye geçmeden gönlüme hemen bir ferahlık geldi, korkum geçti.

Küçük bir dere vardı, derenin etrafı da çalılarla doluydu. iki çalının arası, derenin genişliği kadardı; bir iki metre filandı. O anda korkum geçti, kalbime cesaret geldi ve kendi kendime,
- Şu derenin iki tarafinda sıralı çalıların her biri bir aslan olsa, karşılıklı bana saldırsalar, ben aralarından geçip gidebilirim, diye içimde kuvvet buldum.
Ve rahatça yürüyüp gidebildim.

Kardeşler!
Bu hal insanın başına gelmeyince anlayamıyor.
İnsan korkuyu yaşamayınca, evliyanın da yardımını idrak edemıyor. Ama sözüne güvendığıniz birinin başına gelmişse artık ona inanmak lazım. Biz onlara bağlanmaktan menfaat bekliyoruz, ama tanımadığın birine bağlanmak insana hiç fayda verir mı?

Biz, evliyayı iyi tanırsak çok daha fazla bağlanırız. O zaman kalp bağlantımız daha sağlam olur. Onları tam olarak bilmek ancak onların makamına çıkmakla olur; biz de ,onu yapamayız. Sadece anlamak için gayret edebiliriz. Bunu ise evliyanın diğer insanlara olan muamelelerinden, millete uygun olup olmadıklarından, gösterdikleri kerametlerden ancak bir nebze tanıyabiliriz, başka türlü evliyayı tanımak mümkün olmaz.

Silsilemizin büyüklerinden Azizân Hâce Ali Râmitenî hazretleri dokumacılık yaparmİş. İş için bekleyen, iş arayan kimseeleri üdetle tutup dergâhına getirirmiş. Bunu da abdesti, namazı, dini bilgileri öğretmek için yaparmİş. çalışanlara bütün gün sanki ameleymiş, çalışıp mesaisini bitirmiş gibi üdetini verip gönderirmiş. Arkadaşlarını da getirmelerini tembih edermiş. Bu sayede dergâhı dolar taşarmİş.

Zamanla gelip giden çoğalmİş. Ve gelenlere,
- artık üdet veremeyeceğim, demiş.
İnsanlar, onun bu yoldaki samimiyetini gördüklerinden artık paraya tamah etmemeyi öğrenmişler. Üdet almadıkları halde yanına gelip gitmeye devam etmişler. Yanından ayrılmamİşlar.

İşte bu mübarek zat bir sohbetinde şöyle buyurmuş:
- Müridin muradına erebilmesi için çok çalışması lazımdır. Nefsini terbiye edebilmesi için bu gereklidir. Ancak bunun için çok kısa ve faydalı bir yol daha vardır ki o, nefsi “itminana” kavuşturup ruhu yüksek derecelere ulaştırır. O da Allah Teâlâ’nın sevgili kullarından birinin gönlünü kazanmaktır. Zira onların gönlü, Allah Teâlâ’nın nazar ettiği yerdedir.

Evet, Allah Teâlâ her kulunun kalbine nazar eder, ama kendi sevgisini bulamayınca o kalbi sevmez, bırakır. Evliyasının kalbine nazar ettiğinde devamlı kendi sevgisini ve zikrini bulduğundan, evliyanın kalbini çok daha fazla sever. Onun için evliyanın kalbine girebilmek, bu işin en kısa yoludur.

İşte bu mübarek zatın evinde bir gün yiyecek hiçbir şey kalmamİş, çoluk çocuğu aç kalmİş. Bu sırada bir de hatırı sayılır biri evine misafir gelmiş. Hem kendileri aç hem de misafire ikram edecek bir şey olmadığından daha çok üzülmüş Azizân hazretleri…

Bu sırada talebelerinden biri, elinde bir tepsi ile tavuk getirmiş.
- Kurban, size hediye getirdim, kabul ederseniz çok memnun olurum, diye yalvarmİş.

Mübarek, böylesi bir zamanda getirdığı için de ikramı kabul etmiş. Yemeği misafirine ikram etmiş. Misafiri gittikten sonra müridini yanına çağırmİş:
- Getirdığın yemek çok sıkİşık bir zamanda geldi, bizi sıkıntıdan kurtardın. Sen de bizden ne muradın varsa iste, şimdi hacet kapısı açıktır, demiş.

Genç ise şöyle demiş:
- Ben de sizin gibi olmak istiyorum, başka bir isteğim de yoktur, demiş. Mübarek,
- Çok zor ve ağır bir yük istedin. Bizim boynumuzdaki yükü sen kaldıramazsın, başka bir şey iste, demiş.

Genç çok israr etmiş ve başka bir istekte de bulunmamİş. Azizân Hâce hazretleri, genci elinden tutup halvethanesine götürmüş. Ona teveccüh etmiş. Genç bir müddet sonra hem zâhirde hem de bâtında mübareğe benzemiş; yani hem bedenî hem de manevi bakımdan aynen onun gibi gözükmüş…

Genç bu halini görünce kendinden geçmiş. Ve kırk gün daha yaşamİş, sonra vefat etmiş. İşte Ali Râmîtenî llitzretlerine bu yüzden Azizân (iki aziz) sıfatı verilmiş.

İmam-ı Rabbânî hazretleri bir mektubunda, “Bu yolda Mûridin ilerlemesi, bağlı olduğu mürşidinin tasarrufu ile olur. Mürşid-i kâmil sevk ve idare etmedikçe kişi ilerleyemez” buyurmuş.

Biz tesbih çekeriz, ibadet yaparız, hizmet de ederiz; ama mürşidin manevi tasarrufu olmadan da ilerleyemeyiz. Peki, manevi tasarruf nasıl olur? Biz gayret ettikçe, önümüzdeki engeller bir bir yok olur; televizyon, radyo dalgalarının yayılması gibi…

Nasıl uydudan alıcılar ve vericiler, sebeplerini yerine getirince her yere gidebiliyorsa, mürşidin kalbindeki manevi nur da onlara kalben bağlı olan sofileri dünyanın neresinde olursa olsun bulur. Tasarruf vasıtasıyla onları sevkeder. Onun için bu yolu bilen âşıklar şöyle demişler:

Öyle usta sürücüdür ki Nakşibendiler,
Yolcuları götürür gizli yoldan evlerine

Sâdât-i kirâm efendilerimiz, nice insanları ıssız bucaksız yerlerden alıp götürürler. Sevenlerini hiç karanlıklarda bırakmazlar. Onların bildığı çok özel usuller ve yollar vardır. İnsanı güven içinde evlerine ulaştırırlar.

Sâdât-ı kirâm, neyin nerede ve nasıl yapılması gerektiğini çok iyi bilir. Hangi amelin şeytanı veya rahmani olduğunu tedübe etmişlerdir.

İmam-i Rabbânî hazretleri bir mektubunda,
- Bu yolun büyükleri, birini bu yola sokmaya ve az zamanda çok yol aldırmaya güç yetirdikleri gibi, bunları geri almaya da kabiliyetlidirler, buyurur.

Demek ki, bu evliyanın tasarrufu olmadan olmuyor. Güzel yerlere götürdükleri gibi, kötü yerde olanlara da bir nevi cezbe verirler; insanın orada içi daralır, sıkılır. Âdeta, “Senin bu kötü yerde ne işin var?” demek isterler. O zaman da sofi bunu anlar. “Eyvah, kupkuru oldum” der.

~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~
Mürşidin kalbinin incinmesi, müridin bütün kazancını sıfıra indirir. Vermesini bilen, geri almasını da bilir. Allah Teâlâ’nın evliyasını gücendirmekten Rabbü’l-âlemin’e sığınırız.
~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~

Yar ile Şimdi – Dr.Ahmet Çağıl
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://akmenzil.yetkin-forum.com
HAKTAN
Moderatör
Moderatör
HAKTAN
Teşekkürleri : 39
Yaş : 47
Kayıt tarihi : 16/09/09
Nerden : isvec
Mesaj Sayısı : 2453
Tecrübe Puanı : 20474

Evliyanın Himmeti Vide
MesajKonu: Geri: Evliyanın Himmeti Evliyanın Himmeti EmptyPtsi Kas. 08, 2010 5:54 pm

Allah c.c razi olsun.. cok guzeldi..

tesekkurler..
:G
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
osmanserhat
Yönetici
Yönetici
osmanserhat
Teşekkürleri : 25
Yaş : 38
Kayıt tarihi : 24/08/08
Nerden : Gül Diyarından
Mesaj Sayısı : 9415
Tecrübe Puanı : 28645

Evliyanın Himmeti Vide
MesajKonu: Geri: Evliyanın Himmeti Evliyanın Himmeti EmptyPtsi Kas. 08, 2010 8:58 pm

HAKTAN demiş ki:
Allah c.c razi olsun.. cok guzeldi..

tesekkurler..
:G

amin ecmain kurban ... :G
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://akmenzil.yetkin-forum.com
Güllere Hasret
Moderatör
Moderatör
Güllere Hasret
Teşekkürleri : 21
Kayıt tarihi : 17/09/09
Nerden : KAHRAMANMARAŞ
Mesaj Sayısı : 1234
Tecrübe Puanı : 19010

Evliyanın Himmeti Vide
MesajKonu: Geri: Evliyanın Himmeti Evliyanın Himmeti EmptyÇarş. Kas. 10, 2010 5:15 am

Allah razı olsun :G
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir
Anonymous

Evliyanın Himmeti Vide
MesajKonu: Geri: Evliyanın Himmeti Evliyanın Himmeti EmptyPerş. Kas. 11, 2010 5:05 am

Allah razı olsun :G
Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Evliyanın Himmeti

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Menzil Forum :: Yaşam :: Kütüphane :: Yar İle Şimdi :: MUHABBET-
SİSTEM BİLGİLERİÖNEMLİ BİLGİLENDİRME
Powered by phpBB2 (subsilver)
Copyright ©2008 - 2011,
Content Relevant URLs by www.akmenzil.net
Kuruluş Tarihi : Paz 24 Ağus. 2008 - 18:30
akmenzil.net sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini onay almaksızın anında siteye yazabilmektedir.Bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcıya aittir.Sitemizde yasalara aykırı herhangi bir materyal bulursanızakmenzil@hotmail.com e-mail adresimize bildirirseniz,şikayetiniz incelendikten sonra en kısa sürede gereken yapılacaktır.
Bedava forum kurmaya hazir misin ? | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar