Menzil Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaKasım ayı, hüzün dolu Untitl13Kasım ayı, hüzün dolu Untitl14Latest imagesKasım ayı, hüzün dolu Untitl15AramaGiriş yapKayıt Ol
Kütüphane bölümümüz güncellenmektedir.  "Kadın ve Erkek Eşitliği" konusu tamamlanmıştır.
Bağlantı sorunları nedeniyle Portal sayfası geçici olarak kaldırıldı....
"Program Arşivi" forumuna "Antivirüs Güvenlik" ve "Araçlar" kategorisi açılmıştır.
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Hakkını vermediğimiz iş yüzümüzü ağartmaz
Evlilikler de Bunalıma Girer
Ahirete İnancımız Ölçüsünde Huzurumuz Olur
Ebedi Hayata Doğmak
ABDEST
TALAK (BOŞANMA)
Gül Sultanım (Yeni Video Klip)
Beş Esas
Meleklere İman
Can Feda Edilecek Dost
Paz Şub. 23, 2014 7:32 pm
Paz Şub. 23, 2014 7:27 pm
Paz Şub. 23, 2014 7:18 pm
Paz Şub. 23, 2014 3:07 pm
Ptsi Şub. 17, 2014 3:17 am
Ptsi Şub. 17, 2014 3:09 am
Ptsi Ocak 20, 2014 3:15 am
Cuma Ekim 11, 2013 4:33 am
Çarş. Ekim 09, 2013 2:50 am
Paz Ekim 06, 2013 3:15 pm











Paylaş|

Kasım ayı, hüzün dolu

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
YazarMesaj
osmanserhat
Yönetici
Yönetici
osmanserhat
Teşekkürleri : 25
Yaş : 38
Kayıt tarihi : 24/08/08
Nerden : Gül Diyarından
Mesaj Sayısı : 9415
Tecrübe Puanı : 28642

Kasım ayı, hüzün dolu Vide
MesajKonu: Kasım ayı, hüzün dolu Kasım ayı, hüzün dolu EmptyC.tesi Kas. 14, 2009 6:38 am

Kasım ayı, hüzün dolu

Kasım ayı, bizim için hüzün ayı, Abdülhakim Arvasi, Abdülaziz Bekkine ve Mehmed Zahit Kotku Efendi Hazretleri içinse vuslata ermenin yıldönümü.


Üç manevi şahsiyetin yetiştirdiği talebeleri ve bize bıraktıkları eserler özellikle modernitenin karşımıza çıkardığı buhranlar karşısında önemli sığınaklarımız. Kur'an'ın ışığında Hz. Peygamber'in bizlere tebliğ ettiği dinin en güzel şekilde yaşanması için büyük çaba gösteren manevi şahsiyetler; Arvasi, Bekkine ve Kotku, fani dünyanın geçiciliğine prim vermeden 'en sevgili'ye kavuşmanın yüceliğiyle Dar'ı Beka eylediler. Sayfamızda verdiğimiz bilgileri sizler eğer onların eserlerini okuyarak taçlandırırsanız bizleri de bahtiyar eylemiş olursunuz.

Müminlerin nazarı bu dünyaya takılmaz

Mehmed Zahid Kotku, 20. yüzyılın büyük İslâm alimlerinden biridir. 1897 yılında Bursa'da doğdu. Babası ve annesi Kafkasya'dan göç eden müslümanlardandır. Babası İbrahim Efendi Bursa'ya 16 yaşlarında iken gelmiş, Hamza Bey Medresesi'nde tahsil görmüş, muhtelif yerlerde imamlık yapmış, Hazret-i Peygamber SAS sülâlesinden bir Seyyid olup 1929'da 76 yaşlarında iken Bursa İzvat Köyü'nde vefat etmiş ve oraya defnolunmuş, ehl-i tarîk bir kimsedir. Annesi Sabîre Hanım, Mehmed Zâhid Efendi 3 yaşlarında iken vefat etmiş, Pınarbaşı Kabristanı'na defnedilmiştir.

Mehmed Zahid Kotku, Bursa Kaleiçi Filiböz Mahallesi'nde dünyaya geldi. Mehmed Zâhid Kotku, ilk öğrenimini Bursa Oruçbey İbtidaisi'nde, orta öğrenimini ise Maksem İdadisi ve Bursa Sanayi-i Nefîse Mektebi'nde yaptı. 1914'te seferberlikle birlikte askere alındı. Senelerce yaptığı askerlik sırasında çok tehlikeli görevlerde bulunrken, hastalıklarla da savaştı. Binbir güçlükle geldiği İstanbul'da şube yazıcısı olarak kaldı. 1915 yılında Gümüşhânevî Dergâhı'na giren Mehmet Zâhid Efendi, Dağıstanlı Şeyh Ömer Ziyâüddîn'in öğrencisi oldu ve onun sohbet ve derslerinde bulunarak tasavvuf yolunda ilerledi. Bâyezîd, Fâtih ve Ayasofya Câmii ve medreselerindeki derslere devam etti ve hafızlığını tamamladı. Hocasının işareti üzere muhtelif kasaba ve köylerde dini hizmet ifâ etmiştir. Tekkelerin kapatılmasından sonra Bursa'ya dönmüş, evlenmiş, 1929'da vefat eden babası yerine Bursa ovasındaki İzvat Köyü'nde 15-16 sene kadar imamlık ettikten sonra Üftade Cami-i Şerifi'nin imam-hatipliğine tayin edilerek şehirde hisar içindeki baba evine yerleşti. Burada 1945-46'dan 1952'ye kadar hizmet eyledi. 1952 yılında dergâh arkadaşı Kazanlı Abdülazîz Bekkîne'nin vefatı üzerine talebelerinin ve sevenlerinin ısrarlı davetleriyle İstanbul'a taşındı. Fatih'te bulvara nazır Ümmügülsüm Mescidi'nde vazife gördü. Fatih Zeyrek'teki Çivicizâde Câmii İmâm Hatipliğine tayin edildi. Son hizmet yeri ise, Fatih İskenderpaşa Camii oldu. 13 Kasım 1980 günü vefat etti ve bir gün sonra, Süleymaniye Cami'inde mahşeri bir kalabalığın kıldığı cenaze namazının ardından hocalarının yanına defnedildi. 13 KASIM 1980

Cenaze Namazı'nı yüzbinler kıldı

Mehmed Zahid Kotku'nun cenaze namazı 14 Kasım 1980 Cuma günü İstanbul Süleymaniye Camii'nde muhteşem bir kalabalık tarafından kılınarak, Kanûnî Süleyman Türbesi arkasında bulunan hocaları ve üstadlarının yanındaki istirahatgâhına defnolundu.

Cenazenin nakli sırasında Süleymaniye, Şehzadebaşı, Fatih ve çevrelerinde trafik durmuş, Süleymaniye'nin içi ve avlusu tamamen dolduğu gibi, cemaat sokaklara taşarak Esnaf Hastahanesi'nin yanına kadar uzanmıştı. Vefatını duyanlar içinde Anadolu'nun en uzak şehirlerinden olduğu kadar Avrupa'dan gelenler de vardı.

Vefatı İslâm Alemi'nde de büyük üzüntüye yol açmış, Suudi Arabistan'da, Kâbe'de, Kuveyt'te ve daha başka şehirlerde gıyabında cenaze namazı kılınıp, dualar edilmiş, ajanslar bu vefat haberini yayınlamışlardı.

Vefa, tevekkül ve teslimiyet

Abdülhakim Arvasi, Abdülaziz Bekkine ve Mehmed Zahid Kotku gibi büyük alimlerin geride bıraktıkları eserlere baktığımızda şu manevi güzelliği görüyoruz:

Arkamdan Ağlama

Öldüğüm gün tabutum yürüyünce

Bende bu dünya derdi var sanma!

Bana ağlama,

"Yazık, yazık!" "Vah, vah!" deme!

Şeytanın tuzağına düşersen vah vahın sırası o zamandır.

Yazık yazık asıl o zaman denir.

Cenâzemi gördüğün zaman "Elfirak, elfirak!" deme!

Benim buluşmam asıl o zamandır.

Beni mezara koyunca elvedâ demeğe kalkışma!

Mezar cennet topluluğunun perdesidir.

Mezar hapis görünür amma,

Aslında canın hapisten kurtuluşudur.

Batmayı gördün ya, doğmayı da seyret!

Güneşle aya batmadan ne ziyan gelir ki?

Sana batma görünür amma

Aslında o doğmadır, parlamadır.

Yere hangi tohum ekildi de yetişmedi?

Neden insan tohumu için

Bitmeyecek, yetişmeyecek zannına düşüyorsun?

Hangi kova suya salında da dolu olarak çekilmedi?

Can Yusuf'un kuyuya düşünce niye ağlarsın?

Bu tarafta ağzını yumdun mu, o tarafta aç!

Çünkü artık hay-huy'un, Mekânsızlık aleminin boşluğundadır.

Cihad ile geçen örnek bir ömür

Abdülhakim Arvasi Efendi Hazretleri, son asrın, zahir ve batın ilimlerinde kamil ve dört mezhebin fıkıh bilgilerinde mahir büyük bir alimi ve ruh bilgilerinin mütehasısıdır. 1865'de (H.1281) Van vilayetinin Başkale şehrinde doğdu. Ilk tahsilini babasının huzurunda gördü. Daha sonra Arvas'a giderek, yüksek tahsilini, büyük alim Seyyid Fehim Arvasi hazretlerinin huzurunda tamamladı. 1300 hicri sene başında ilm-i sarf, nahv, mantık, münazara, vad', beyan, meani, bedi', belagat, kelam, usul-i fıkh, tefsir, tasavvuf, ulum-i hikemiyye yani hikmet-i tabi'iyye (fizik, biyoloji), hikmet-i ilahiyye, riyaziyye (yani matematik, geometri), hey'et (astronomi) gibi zahir ilimlerde icazet (diploma); tasavvufun Nakşibendiyye, Kadiriyye, Küfreviyye, Sühreverdiyye ve Çeştiyye yollarından hilafet aldı. Başkale'de otuz yıl kadar tedris ve irşad ile meşgul oldu. Abdülhakim Arvasi Hazretleri 1300 hicri (1882) sene başında icazet aldı. 1914'te İstanbul'a geldi. Eyyub Sultan'da önce yatılı medreseye, sonra Gümüşsuyu tepesindeki Murteza Efendi tekkesine yerleşti ve Kaşgari Hanekahı meşihatına tayin oldu. Sultan Vahideddin tarafından, Medrese-i Mütehassisin denilen İslam üniversitesine ordinaryüs profesür olarak tayin oldu. 1943'te (H.1362) Ankara'da vefat etti. Kabirleri Ankara yakınındaki Bağlum'dadır. 27 KASIM 1943

Genç yaşında irşad ile vazifelendirildi

İstanbul Mercan'daki evlerinde 1895 yılında dünyaya gelen Abdülaziz Bekkine'nin babası Kazan'lı tüccar Haris Efendi, annesi ise Fatma hanımdır. Babası 1880'de Kazan'dan İstanbul'a göç etmiş, Asmaaltı'nda toptan yağ ticareti ile meşgul olmuştur. Kazan eşrafından olan Haris efendi orada Sultanoğlu (Sultanof) olarak tanınır. Rus tebaasında olmaları sebebiyle 1909'da hükümetinin baskılarıyla tekrar Kazan'a dönmek zorunda kaldı. Anne ve babasının vefatı sonrası 1917'deki Bolşevik ihtilali Abdülaziz Bekkine'nin omuzlarındaki yükü biraz daha artırmıştı. İki anneden 4'ü erkek 11'i kız olmak üzere 15 kardeşi bulunmaktaydı. Rusların Kazan'a yaklaşmasıyla Abdülaziz Bekkine, kardeşlerini de alarak trenle önce Bakü'ye ardından Batum'a geçti. Buradan gemiyle 1918 yılında İstanbul'a gelerek kardeşleriyle birlikte Asmaaltı'nda ticarete başladı. Kısa bir süre sonra ticarethaneyi kapatarak Çarşıkapı'daki Bayezid Medresesi'ne devam etti. Bu medreseden mezun olduktan sonra sırasıyla, Yazıcı Baba, Kefeli ve Zeyrek Çivicizâde, Ümmü Gülsüm camilerinde vazife yaptı. Abdülazîz Bekkine, Tekirdağlı Mustafa Feyzi Efendi ile tanıştı ve sohbetlerine devam etti. 27 yaşındayken mânevî ilimlerde irşâd selâhiyeti mertebesine ulaştı. Râmûz el-Ehâdis kitabını okutma icâzeti aldı. 57 yaşında 2 Kasım 1952'de İstanbul'da vefat etti. 2 KASIM 1952

Kronoloji

1 Kasım 1954 Cezayir'de bağımsızlık savaşı

1 Kasım 1928 Yeni harflerin kabulü

1 Kasım 1991 Çeçenistan bağımsızlığını ilan etti

2 Kasım 1952 Abdülaziz Bekkine Hazretleri'nin vefatı

3 Kasım 644 Hz. Ömer(ra)'in şehadeti

3 Kasım 1839 Tanzimat Devri'nin başlangıcı

3 Kasım 1918 Musul'un Türk topraklarından ayrılışı

4 Kasım 1956 Sovyetlerin Budapeşte'yi işgali

6 Kasım 1989 Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı (GAP)'nın kuruluşu

7 Kasım 1992 Bosna'da 151 Müslüman kurşuna dizildi

7 Kasım 1982 82 Anayasası'nın kabulü

9 Kasım 1989 Berlin Duvarı'nın yıkılışı

10 Kasım 1924 "Halk Fırkası"nın Adı,"Cumhuriyet Halk Fırkası" olarak değiştirildi

11 Kasım 1444 Varna Meydan Muharebesi

11 Kasım 1918 Birinci Dünya Savaşı'nın sonu

11 Kasım 1942 4305 Sayılı Varlık Vergisi Yasası kabul edildi

11 Kasım 1975 Türkiye Kalkınma Bankası'nın kuruluşu

12 Kasım 1887 Plevne Müdafaası

12 Kasım 1999 Düzce'de 7.2 büyüklüğünde deprem

13 Kasım 1918 Birinci Dünya Savaşı sonu İtilaf Devletleri donanması İstanbul'da

13 Kasım 1980 Mehmed Zahid Kotku Efendi Hazretleri'nin vefatı

13 Kasım 1970 Suriye'de General Hafız Esad yönetime elkoydu

15 Kasım 1983 Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kuruluşu

16 Kasım 1869 Süveyş Kanalı'nın açılışı

17 Kasım 1922 Son Padişah Vahdettin'in Türkiye'den ayrılışı

18 Kasım 1922 Büyük Millet Meclisi'nin Abdülmecit Efendi'yi halifeliğe seçmesi

20 Kasım 1922 Lozan Konferansı başladı

22 Kasım 1963 Kennedy'nin öldürülmesi

24 Kasım 1988 Sürgünde Filistin Devleti'nin kuruluşu (1988).

24 Kasım 1976 Muradiye depremi 4 bin kişi hayatını kaybetti

25 Kasım 1922 Sütçü İmam'ın şehadeti

25 Kasım 1925 Şapka Giyilmesi Hakkında Kanun'un kabulü

26 Kasım 1934 Lakap ve unvanların kaldırılışı

27 Kasım 1950 Kore'de, Kunuri Savaşı'nın başlaması

27 Kasım 1943 Seyyid Abdülhakim ArvasiHazretleri'nin vefatı

27 Kasım 1943 Samsun'da deprem 4 bin kişi hayatını kaybetti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://akmenzil.yetkin-forum.com
ergenekon_41
Müdavim
Müdavim
ergenekon_41
Teşekkürleri : 6
Yaş : 40
Kayıt tarihi : 27/03/09
Nerden : kocaeli
Mesaj Sayısı : 4029
Tecrübe Puanı : 22684

Kasım ayı, hüzün dolu Vide
MesajKonu: Geri: Kasım ayı, hüzün dolu Kasım ayı, hüzün dolu EmptyC.tesi Kas. 14, 2009 6:53 am

Allah razı olsun inş kurban çok güzeldi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Kasım ayı, hüzün dolu

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Menzil Forum :: Genel :: Tarih-
SİSTEM BİLGİLERİÖNEMLİ BİLGİLENDİRME
Powered by phpBB2 (subsilver)
Copyright ©2008 - 2011,
Content Relevant URLs by www.akmenzil.net
Kuruluş Tarihi : Paz 24 Ağus. 2008 - 18:30
akmenzil.net sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini onay almaksızın anında siteye yazabilmektedir.Bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcıya aittir.Sitemizde yasalara aykırı herhangi bir materyal bulursanızakmenzil@hotmail.com e-mail adresimize bildirirseniz,şikayetiniz incelendikten sonra en kısa sürede gereken yapılacaktır.
Yetkinforum.com | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar