Menzil Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaSahabelerin Resûlullah’ın [s.a.v] Emirlerine Uymayanlara Sert Çıkmaları Untitl13Sahabelerin Resûlullah’ın [s.a.v] Emirlerine Uymayanlara Sert Çıkmaları Untitl14Latest imagesSahabelerin Resûlullah’ın [s.a.v] Emirlerine Uymayanlara Sert Çıkmaları Untitl15AramaGiriş yapKayıt Ol
Kütüphane bölümümüz güncellenmektedir.  "Kadın ve Erkek Eşitliği" konusu tamamlanmıştır.
Bağlantı sorunları nedeniyle Portal sayfası geçici olarak kaldırıldı....
"Program Arşivi" forumuna "Antivirüs Güvenlik" ve "Araçlar" kategorisi açılmıştır.
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Hakkını vermediğimiz iş yüzümüzü ağartmaz
Evlilikler de Bunalıma Girer
Ahirete İnancımız Ölçüsünde Huzurumuz Olur
Ebedi Hayata Doğmak
ABDEST
TALAK (BOŞANMA)
Gül Sultanım (Yeni Video Klip)
Beş Esas
Meleklere İman
Can Feda Edilecek Dost
Paz Şub. 23, 2014 7:32 pm
Paz Şub. 23, 2014 7:27 pm
Paz Şub. 23, 2014 7:18 pm
Paz Şub. 23, 2014 3:07 pm
Ptsi Şub. 17, 2014 3:17 am
Ptsi Şub. 17, 2014 3:09 am
Ptsi Ocak 20, 2014 3:15 am
Cuma Ekim 11, 2013 4:33 am
Çarş. Ekim 09, 2013 2:50 am
Paz Ekim 06, 2013 3:15 pm











Paylaş|

Sahabelerin Resûlullah’ın [s.a.v] Emirlerine Uymayanlara Sert Çıkmaları

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
YazarMesaj
HAKTAN
Moderatör
Moderatör
HAKTAN
Teşekkürleri : 39
Yaş : 47
Kayıt tarihi : 16/09/09
Nerden : isvec
Mesaj Sayısı : 2453
Tecrübe Puanı : 20474

Sahabelerin Resûlullah’ın [s.a.v] Emirlerine Uymayanlara Sert Çıkmaları Vide
MesajKonu: Sahabelerin Resûlullah’ın [s.a.v] Emirlerine Uymayanlara Sert Çıkmaları Sahabelerin Resûlullah’ın [s.a.v] Emirlerine Uymayanlara Sert Çıkmaları EmptyPtsi Kas. 29, 2010 5:05 pm

Hz. Ömer’in [r.a] Abdurrahman’m [r.a] Üzerindeki Elbiseyi Yırtması
Ebû Seleme b. Abdurrahman [f.a] anlatıyor: “Bir gün Abdurrahman b. Avf [r.a] Resûlullah’a [s.a.v] gelerek çok bitlendiğini ifade etti. Daha sonra,

- Ey Allah’ın Resulü! İzin ver de (şu bitlenmeme çare olarak) ipek elbise giyeyim, dedi.

Resûlullah [s.a.v] ona bu hususta izin verdi.

Resûlullah [s.a.v] vefat etmiş, onun halifesi Ebû Bekir de [r.a] vefat etmiş, yerine Hz. Ömer [r.a] halife olmuştu. Bir gün Abdurrahman, oğlu Ebû Seleme ile birlikte bir yerden gelmekte iken Hz. Ömer [r.a] ile karşılaştılar. Ebû Seleme’nin üzerinde ipekten bir gömlek vardı. Hz. Ömer [r.a],

- Bu ne, diyerek elini gömleğin yakasından soktuğu gibi baştan aşağı yırttı. Abdurrahman,

- Resûlullah’ın [s.a.v], o tür elbiseleri giymeyi bana helâl kıldığını bilmiyor musun, dedi. Hz. Ömer [r.a],

- Resûlullah [s.a.v] onu sana ancak çok çabuk bitlendiğin için helal kılmıştır, başkası için helal değildir, dedi.”118

Hz. Ömer’in [r.a] Hâlid b. Velîd’in [r.a] Üzerindeki Gömleği Yırttırması
İbn Şîrîn rivayet ediyor: “Bir gün Hâlid b. Velîd [r.a] üzerinde ipek bir gömlek olduğu halde Hz. Ömer’in [r.a] yanına geldi. Hz. Ömer [r.a],

- Yâ Hâlid bu ne, dedi. Hâlid b. Velîd [r.a],

- Ey müminlerin emîri! Bunun ne sakıncası var ki? Hem onu Abdurrahman b. Avf da giymiyor mu, dedi. Hz. Ömer [r.a],

- Sen de Abdurrahman gibi çabucak bitleniyor musun!? Sana da, ona tanınan izin tanındı mı, dedi ve evde bulunanlara Hâlid’in üzerinde bulunan gömleği parçalamalarını emretti. Onlar da bu gömleği en ufak parçasına kadar yırttılar.”119

Hz. Ömer’in [r.a] Hâlid b. Saîd’in[r.a] İpek Cübbesini Parçalatması
Hâlid b. Saîd [r.a] Resûlullah’ın [s.a.v] vefatından bir ay kadar sonra Yemen’den Medine’ye gelmişti. Üzerinde halis ipek kumaştan bir cübbe vardı. Hz. Ali ve Hz. Ömer’le karşılaştı. Hz. Ömer [r.a] onu bu şekilde görünce, yanındakilere bağırarak,

- Şunun giydiği cübbeyi parçalayın. Bizim erkeklerimize haram olan bir elbiseyi barış, güven ortamında nasıl olur da giyer, dedi. Sonra yanındakiler, Hâlid b. Saîd’in [r.a] bu ipek cübbesini parçaladılar.

Hz. Ömer’in İpek Kaplı Düğmeleri Koparması
Abde b. Ebû Lübâbe anlatıyor: “Bana ulaşan bir habere göre, Hz. Ömer [r.a] bir ara mescide uğramıştı. Taylesân120 giymiş bir adamın namaz kıldığını gördü. Bu elbisesinin düğmeleri ipekle kaplanmıştı. Hz. Ömer [r.a] bunu gördü. Adamın yanında bekleyerek,

- Dilediğin kadar uzat! Sen namazını bitirmedikçe ben buradan ayrılmayacağım, dedi. Adam Hz. Ömer’in ısrarlı bekleyişini görünce namazını bitirmek zorunda kaldı. Hz. Ömer [r.a],

- Hele şu elbiseni bana bir göster, dedi ve elbiseyi tutarak üzerindeki ipek kaplı düğmeleri kopardı. Sonra,

- Al şimdi, elbisen senin olsun, dedi.”121

Hz. Ali’nin [r.a] Saîd el-Kârfnin Elbisesini Yırtmak İçin Çekiştirmesi
Saîd b. Süfyân el-Kârî anlatıyor: “Kardeşim vefat etmeden önce bana yüz dinar vermiş ve bunu Allah yolunda harcamamı vasiyet etmişti. Ben de bunun için müminlerin emîri Hz. Osman b. Affân’ın [r.a] huzuruna gittim. Yanında bir adam oturuyordu. Benim üzerimde, elbise olarak yakası ve kenarları ipek işlemeli bir kaftan bulunuyordu. O adam beni böyle görünce elbisemden tutarak çekiştirmeye başladı. Amacı yırtmaktı. Hz. Osman [r.a],

- Adamı bırak! dedi. O da bıraktı ve,

- (Resûlullah’ın vefatından sonra) bu tür şeyleri giyinmek için çok aceleci davranıyorsunuz, dedi. Sonra ben Hz. Osman’a [r.a] döndüm ve,

- Ey müminlerin emîri! Kardeşim vefat etti ve bana, Allah yolunda harcamam için yüz dinar bıraktı. Ne yapmamı emredersiniz, dedim. Hz. Osman [r.a],

- Bu soruyu benden önce kimseye sordun mu, dedi. Ben,

- Hayır, dedim. Bunun üzerine,

- Şayet benden önce birisine sormuşsan ve de o kimse benim vereceğim fetvadan ayrı bir fetva vermişse senin (veya onun) boynunu vururum! Allah Teâlâ bizim İslâm’a girmemizi emretti, hepimiz İslâm’a girdik. O halde bizler müslümanız! Allah Teâlâ bizlere hicret etmemizi emretti, hicret ettik, işte bizler Medine halkının muhacirleriyiz! Sonra Allah Teâlâ bizlere cihadı emretti, cihad ettiniz. Sizler Şam halkının mücahidlerisiniz! Şimdi, o parayı kendine, ailene ve etrafındaki ihtiyaç sahibi komşularına harca. Çünkü sen, o paradan bir dirhemiyle bir parça et satın alsan ve onu ailene yedirsen, sana, yedi yüz dirhem sadaka vermiş gibi sevap yazılır, dedi.

Hz. Osman’ın huzurundan çıktıktan sonra, oradakilere, yaka paçamdan çekiştiren kişinin kim olduğunu sordum. O Ali b. Ebû Tâlib’di [r.a] dediler. Bunun üzerine evine kadar gittim ve,

- Bende ne gördün ki o şekilde davrandın, diye sordum. Şöyle dedi:

- Ben Resûlullah’ın [s.a.v] şöyle buyurduğunu işittim: «Pek yakında ümmetim zina yapmayı ve ipekli elbise giymeyi hmiâl sayar.» Resûlullah’ın [s.a.v] vefatından sonra müslü-manlarını eteklerinden ipekli elbise giyen gördüğüm ilk kişi sensin, afedi. Hz. Ali’nin [r.a] yanından ayrıldıktan sonra gittim, bu elbiseyi sattım.”122

Hz. Ömer’in [r.a] Kudâme’ye Hak Ettiği Cezayı Tatbik Etmesi
Abdullah b. Âmir b. Rebîa anlatıyor: “Hz. Ömer [r.a] Ku-dâme b. Maz’ûn’u Bahreyn’e vali olarak atamıştı. Kudâme, Hz. Hafsa (r.anh) ile Abdullah’ın [r.a] dayıları olurdu.

Bir gün Abdülkays kabilesinin reisi Cârûd [r.a], Bahreyn’den çıkıp Hz. Ömer’in yanına geldi.

- Ey müminlerin emîri! Kudâme içki içip sarhoş oldu. Allah’ın yasaklarından bir yasağın çiğnendiğini görünce, bunu size iletmeyi kendime bir görev bildim, dedi. Hz. Ömer [r.a],

- Buna bir şahidin var mı, diye sordu. Cârûd [r.a],

- Evet, Ebû Hüreyre, dedi. Hz. Ömer [r.a], Ebû Hürey-re’yiifr.a] çağırttı.

- Sen buna şahit misin, dedi. Ebû Hüreyre [r.a],

- (Qnun içki içtiğini görmedim ama onu sarhoş ve kusarken göndüm, dedi. Hz. Ömer [r.a],

- Şimdi şahitlik tamamlandı, buyurdu ve bir mektup yazarak Kudâme’nin Bahreyn’den dönmesini emretti. Kudâme geldiğinde Cârûd [r.a],

- Şimdi buna Allah’ın hükmünü uygula, dedi. Hz. Ömer [r.a],

- Sen bunun düşmanı mısın yoksa şahit misin, diye hafifçe azarladı. Cârûd [r.a],

- Ben bir şahidim, deyince Hz. Ömer [r.a],

- Öyle ise sen şahitliğini tamamladın, buyurdu. Bunun üzerine Cârûd sustu, sesini çıkaramadı. Yarın olunca Cârûd tekrar Hz. Ömer’in yanına gelerek,

- Bu adama Allah Teâlâ’nın tayin ettiği cezayı tatbik et, dedi. Hz. Ömer [r.a],

- Seni bu adamın düşmanı olarak gördüm! Hâlbuki onun aleyhinde bir tek şahidden başkası da yok! dedi. Cârûd,

- Ben senden bunu Allah için istiyorum, diye karşılık verdi. Hz. Ömer [r.a],

- Ya dilini tutarsın ya da seni fena yaparım, buyurdu. Cârûd,

- Ey Ömer! Amcanın oğlu içki içerken buna karşılık senin bana kötülük yapman hakla bağdaşır mı, diye karşılık verdi. Bu sırada orada bulunan Ebû Hüreyre [r.a],

- Ey Ömer! Eğer bizim şahitliğimizden şüphe ediyorsan, birini Kudâme’nin hanımına gönder ve ona sordur, dedi. Bunun üzerine Hz. Ömer [r.a] birini, durumu sorması için Kudâme’nin hanımı Hind Binti Velîd’e gönderdi. Hanımı Hind, kocasının aleyhinde yani içki içtiği yönde şahitlik yaptı. Hz. Ömer [r.a] Kudâme’ye

- Artık sana Allah m hükmünü uygulayacağım, dedi. Kudâme,

- Eğer ben, sizin dediğiniz gibi içki içmiş olsam dahi bana had (ceza) tatbik edemezsiniz, dedi. Hz. Ömer [r.a],

- Nedenmiş o?! diye sordu. Kudâme,

- Zira Allah Teâlâ kitabında şöyle buyuruyor, dedi ve ayeti okudu:

“İman eden ve iyi işler yapanlara, hakkıyla sakınıp iman ettikleri ve iyi işler yaptıkları, sonra yine hakkıyla sakınıp iman ettikleri, sonra da hakkıyla sakınıp yaptıklarını ellerinden geldiğince güzel yaptıkları takdirde tattıklarından dolayı günah yoktur. (Önemli olan inandıktan sonra iman ve iyi amelde sebattır) Allah iyi ve güzel yapanları sever.”123

Hz. Ömer [r.a],

- Sen ayeti yanlış anlamışsın. Allah’tan korksaydın onun haramlarından uzak dururdun, dedi. Hz. Ömer [r.a] sonra insanlara seslenerek,

- Kudâme’ye dayak vurulması hususunda ne diyorsunuz, diye sordu. Halk,

- Hasta olduğu müddetçe kendisine cezanın tatbiki doğru bulmuyoruz, dediler. Bunun üzerine Hz. Ömer [r.a] sustu ve o gün cezayı tatbik etmedi. Aradan birkaç gün geçmişti. Hz. Ömer [r.a] cezanın tatbik edilmesini istiyordu. Kudâme’ye cezayı uygulamak üzere kalktı. İnsanlara,

- Kudâme’ye dayak vurulması hususunda ne diyorsunuz, dedi. Halk,

- O böyle acı çekerken kendisine ceza uygulanmasını doğru bulmuyoruz, dediler.

Hz. Ömer [r.a] hiddetlendi ve,

- Vallahi, onun kırbaçlar altında can vererek Allah’a kavuşması, cezasının boynumda kalmış bir vaziyette (tatbik edemeden) Allah’ın huzuruna varmamdan daha iyidir, dedi ve,

- Bana iyi bir kırbaç getirin, buyurarak Kudâme’nin kırbaçlanmasını emretti.

Hz. Ömer ve Kudâme birbirlerine öfkeliydiler. Kudâme ise Ömer’e [r.a] küsmüştü. Birlikte hacca gitmelerine rağmen her ikisi de birbirine küs ve hâlâ öfkeliydiler. Hacdan dönüşlerinde Hz. Ömer [r.a] kafileye Sukyâ denilen bir yerde mola verdirmiş ve kendisi de uykuya dalmıştı. Uykusundan uyanır uyanmaz,

- Çabuk bana Kudâme’yi getirin; vallahi rüyamda bana biri gelerek, ‘Kudâme ile barış, çünkü o senin din kardeşindir’ dedi.

Kudâme’nin yanına gidip durumu bildirdiklerinde Kudâme gitmeyeceğini söyledi. Bunun üzerine Hz. Ömer [r.a] sürüyerek de olsa onu bulun getirin emrini verdi. Nmayet Kudâme gelince Hz. Ömer [r.a] onunla konuştu, gönlünü aldı, kendisine öfkelendiği ve küs durduğu için özür diledi.”124

Abdullah b. Mesud’un [r.a] Cenazede Gülen Bir Adamı Kınaması
Yezîd b. Abdullah, arkadaşlarından birinden nakille şunu anlatmıştır: “Abdullah b. Mesud [r.a] bir adamın cenazede güldüğünü gördü.

- Cenazenin olduğu yerde gülüyor musun? Vallahi bundan böyle seninle konuşmayacağım, dedi.”125

118 Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, 3/130.
119 9AIİ el-Müttakî, Kenzül-Ummâl, nr. 41861.
120 Taylesân, daha çok havas tabakasının giyindiği omuzlardan itibaren bırakılan, kolsuz, dikişsiz, sade görünümlü ve cübbeye benzer bir kıyafettir. Taylesân giyildiği bölgelere göre farklılık arzeden bir kıyafettir. Nitekim kimi yerlerde taylesânın sarık gibi başa konan, baştan aşağı sarkıtılıp yüzü de kapatan bir örtü olarak kullanıldığı da olmuştur. Taylesân için sarığın sarkan kısmı diyenler de vardır.
121 Ali el-Müttakî, Kenzü’l-Ummâl, nr. 41864.
122 Ali eİTİMüttakî, Kenzü’l-Ummâl, nr. 13006, 41860; İbn Asâkir, Târihu Medî-netiDımaşk, T/2.48, 54/317.
123 Mâide 5/93.
124 Abdürrezzâk, el-Musannef, nr. 17076; ibn Hacer el-Askalânî, el-isâbe, 3/299.
125 Alİ el-Müttakî, Kenzü’l-Ummâl, nr. 43887.

Onu Böyle Sevdiler (s.a.v.) – M. YUSUF KANDEHLEVİ
Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sahabelerin Resûlullah’ın [s.a.v] Emirlerine Uymayanlara Sert Çıkmaları

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Menzil Forum :: İslami İlimler :: Siyer-i Nebi-
SİSTEM BİLGİLERİÖNEMLİ BİLGİLENDİRME
Powered by phpBB2 (subsilver)
Copyright ©2008 - 2011,
Content Relevant URLs by www.akmenzil.net
Kuruluş Tarihi : Paz 24 Ağus. 2008 - 18:30
akmenzil.net sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini onay almaksızın anında siteye yazabilmektedir.Bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcıya aittir.Sitemizde yasalara aykırı herhangi bir materyal bulursanızakmenzil@hotmail.com e-mail adresimize bildirirseniz,şikayetiniz incelendikten sonra en kısa sürede gereken yapılacaktır.
forum kurmak | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar