Menzil Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaCahil Sofilik Olur mu? Untitl13Cahil Sofilik Olur mu? Untitl14Latest imagesCahil Sofilik Olur mu? Untitl15AramaGiriş yapKayıt Ol
Kütüphane bölümümüz güncellenmektedir.  "Kadın ve Erkek Eşitliği" konusu tamamlanmıştır.
Bağlantı sorunları nedeniyle Portal sayfası geçici olarak kaldırıldı....
"Program Arşivi" forumuna "Antivirüs Güvenlik" ve "Araçlar" kategorisi açılmıştır.
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
Hakkını vermediğimiz iş yüzümüzü ağartmaz
Evlilikler de Bunalıma Girer
Ahirete İnancımız Ölçüsünde Huzurumuz Olur
Ebedi Hayata Doğmak
ABDEST
TALAK (BOŞANMA)
Gül Sultanım (Yeni Video Klip)
Beş Esas
Meleklere İman
Can Feda Edilecek Dost
Paz Şub. 23, 2014 7:32 pm
Paz Şub. 23, 2014 7:27 pm
Paz Şub. 23, 2014 7:18 pm
Paz Şub. 23, 2014 3:07 pm
Ptsi Şub. 17, 2014 3:17 am
Ptsi Şub. 17, 2014 3:09 am
Ptsi Ocak 20, 2014 3:15 am
Cuma Ekim 11, 2013 4:33 am
Çarş. Ekim 09, 2013 2:50 am
Paz Ekim 06, 2013 3:15 pm











Paylaş|

Cahil Sofilik Olur mu?

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
YazarMesaj
Misafir
Misafir
Anonymous

Cahil Sofilik Olur mu? Vide
MesajKonu: Cahil Sofilik Olur mu? Cahil Sofilik Olur mu? EmptyC.tesi Mart 06, 2010 3:45 am

Cahil Sofilik Olur mu?

Mehmet ILDIRAR • 134. Sayı



Allah ve Rasulü’nün bildirdiği gibi İslâm’ı yaşamadan tasavvufî bir hayattan söz edilemez. Bunun için ehl-i tasavvuf olan kişilerin, mürşidin manevi terbiyesi altında seyr-i süluklarını tamamlarken dinin emir ve yasaklarına ve Rasulullah s.a.v.’in sünnet-i seniyyesine uymaları gerekir.

Mürit, yani isteyen, talep eden kişi, Allah’ın hükümlerine sarılıp O’nun yolunda ilerlemeyi talep eden kişidir. İslâm’ı, Rasullullah s.a.v.’in bildirdiklerini bilmeden, Allah’ın hükümlerine teslim olmadan, ibadet ve taati ciddiye almadan mürit olunmaz. Yolunda olunanın yolunda ilerlemeyi istemeden, O’nu istemesi samimi olmaz. Bir mürit, mürşit eli tuttuktan sonra hemen dinini öğrenmesi, eksiklerini tamamlaması gerekir.

Şam’da doğup yine orada vefat etmiş olan fıkıh alimlerinin büyüklerinden İbn Abidin hazretleri, zahir ilim eğitimini tamamladıktan sonra tasavvufta da eğitimini tamamlamıştır. Büyük bir ilme sahip olarak Mevlâna Halid hazretlerinin halifesi olmuştur.

İbn Abidin hazretleri, kadın olsun erkek olsun, her müslümanın dinini muhakkak öğrenmesi gerektiğini buyurmuştur. Bir mümin hangi işi yapacak, hangi ibadeti ifa edecekse onunla ilgili bilgiyi öğrenmesi farzdır.

Şu halde ilk işimiz, dinimizi öğrenmek için sıkı bir gayret içerisine girmektir. “Her kime hikmet verildiyse ona pek çok hayır verilmiş demektir.” (Bakara, 269) ayetindeki hikmet kelimesini tefsir alimleri fıkıh ilmi olarak tefsir etmişlerdir. Bunun içindir ki ilimlerin en hayırlısı fıkıh ilmidir. Fıkıh ilmi ibadet, taat, alışveriş, insanlar arası münasebetler, miras gibi hususları içine alır.

Allah’tan korkan, takva sahibi bir fıkıh alimi, durmaksızın ibadet eden zahitten üstündür. Tasavvufta adı geçen riya, ucub, ihlâs gibi meselelerin fıkıh ilminde de hükmü bulunduğundan, bunların hükümlerini bilmek de farzdır.

İbn Abidin hazretleri bir eserinde şöyle buyurmaktadır: “İhlâsı elde etmek için kalp bilgilerini öğrenmek de farzdır. Tasavvufî hayat, ahlâk-i hamide (övülmüş, güzel ahlâk) olarak ihlâsı, samimiyeti, dürüst, mert olmayı, niyetin her türlü kötü fikirden arındırılıp doğru olmasını emreder. Tam bir muhabbet ve marifeti istediği gibi, düşük, kötü ahlâk olan harama yönelmeyi, ucubu, hasedi ve riyayı yasaklar.”

Hangi meselenin haram, hangisinin helal olduğu ayet-i kerime ve hadis-i şeriflerle bellidir. Niyet, ihlâs, marifet, iman-ı kâmil, muhabbet gibi hususlar emredilmiştir. Gösteriş, kendini beğenmek, başkasının elinde olanı kıskanmak, haset etmek, cimrilik gibi hususlar yasaklanmıştır.

Emredilmiş veya yasaklanmış olan bu hususların bilinmesi de farzdır. Çünkü bir kişi ibadetinde, bilhassa Allah rızası için yaptığı bütün işlerde riyakârlık yapar, göstere göstere yapıp insanların takdiri peşine düşerse ya da kendini ibadeti bol iyi kullardan görüp başkalarını küçümserse yaptığı amelin sevabından mahrum olur.

Böyle bir hataya düşmemesi için ucub ve kibiri, yani kendini beğenme ve büyüklenmenin ne olduğunu, Allah ve Rasulü’nün bu konuda bizden ne istediğini bilmesi gerekir. İnsan, Allah’ın kuludur, Allah’ın rızası için yaşar. Bu yüzden doğru niyetli, ihlâslı ve yapacağı ameller için bilgili olmak zorundadır.

Mümin alışverişi, nikâh ve talâkı da bilmelidir. Evlilik kurumunun sağlıklı bir şekilde devam etmesi için nikâha, boşanmaya dair meseleler öğrenilmelidr.

İbn Abidin hazretleri, cahil kimselerin iman dairesinden çıkartacak kelimeleri, hatalı sözleri sık kullanmalarının muhtemel olmasından dolayı, imanın her gün yenilenmesinin, nikâhın da ayda bir iki kez iki şahit huzurunda tazelenmesinin icap ettiğini söylemiştir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Cahil Sofilik Olur mu?

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Menzil Forum :: Semerkand & Radyo & TV :: Semerkand Dergisi-
SİSTEM BİLGİLERİÖNEMLİ BİLGİLENDİRME
Powered by phpBB2 (subsilver)
Copyright ©2008 - 2011,
Content Relevant URLs by www.akmenzil.net
Kuruluş Tarihi : Paz 24 Ağus. 2008 - 18:30
akmenzil.net sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini onay almaksızın anında siteye yazabilmektedir.Bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcıya aittir.Sitemizde yasalara aykırı herhangi bir materyal bulursanızakmenzil@hotmail.com e-mail adresimize bildirirseniz,şikayetiniz incelendikten sonra en kısa sürede gereken yapılacaktır.
Yeni bir forum kurmak | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar